27 Aralık 2010 Pazartesi

Dik Duruş ve Yön

Dik Duruş ve Yön

Veysi ERKEN

Seçimlere az bir zaman kaldı.

Partiler halka vaatlerde bulunacak ve oy isteyecek. Haziran seçimlerine yönelik çalışmaları başlatanlar var.

Tabi ki, iktidar olmak her siyasi düşüncenin hedefidir.

İktidara talip olunurken parti yöneticilerinin tavrı ve duruşu önemlidir. Zira yöneticiler partileri ve görüşleri temsil ederler.

Bugünlerde dik duruş ve yönden bahsedilir oldu.

Eskimez kelimelerle KAMET ve İSTİKAMET önemlidir.

Esasında Kamet ve istikamet her alanda önemlidir. İster siyasi, ister inanç açısından bakılsın “kamet” ve “istikamet” bireyin veya grupların yol haritasını oluşturur. Kamet yani duruş ve istikamet bir başka deyişle doğrultumuz, "Kâbe”mizin yönü. Kamet ve istikameti sağlam ve dirençli olanların hareketleri uzun soluklu olur. Şuurlu mu’minin zaferi mutlaktır. Kamet ve istikamet partilerin yol haritasının belirlenmesinde etken olduğuna göre yöneticilerin pusulası durumundadır. Denilebilir ki, partilerde öncelikle yöneticilerin kamet ve istikamete sahip olmaları gerekir. Yöneticilerin dik duruşları ve doğru yöne yönelmeleri partileri büyütür.

Kamet ve istikamet belli ise yöneticilere duyulan güven artar.

Aksi durumda ise yöneticilere duyulan güven azalır ve parti zaafa uğrar.

Bilinmelidir ki, fikriniz, ideolojiniz ve dünya görüşünüz ne kadar doğru ve güçlü olursa olsun yöneticilerinizin duruşu dik değilse kaybetmeye mahkûmsunuz.

Yakın geçmişimiz omurgasız parti yöneticilerinin tutumları yüzünden yok olan partilerle doludur.

Bu konuda söylenecek söz çoktur. Kısaca sabah parti zeminimizin dışında ittifak yapmayacağız deyip kuşluk vaktinde ittifaka kapı aralayan ifadeleri kullanmak omurgasızlığın, kametsizliğin, eğilip bükülmenin alametidir.

Bu tavır yöneticilere duyulan güveni yok eder.

Bu tavır başta partililerde olmak üzere toplumda kırılmalara yol açar.

Böylece seçimde kazanma ihtimali sıfırlanmış olur.

Dünyaya nizamat verme iddiasıyla yola çıkanlar öncelikle kendilerine nizamat vermek ve dik duruşlarını sürdürmek zorundadır. Bunu beceremeyenler veya becermek istemeyenlerin kitleleri aldatmaları doğru değildir.

Bu tür davranışların sorumluluğu bu dünya ile sınırlı değildir. Kamet ve istikametsizliğin hesabı ukbada da verilecektir.

Bilindiği üzere Hz. Peygamber hepiniz yönettiklerinizden sorumlusunuz demektedir. Sorumluluğunu yerine getiremeyenlerin ve dik duramayanların yerlerini behemehâl terk etmeleri gerekir.

Hatime zafer, kamet ve istikameti belli bir şekilde olup zafere inananlarındır.

Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?