8 Aralık 2010 Çarşamba

İstişare

İstişare

Veysi ERKEN

İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de

karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et,

(ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül

edenleri sever. 3/159

İstişare toplantısına katılmanın gerekliliğine inanırım. Geçenlerde önemli hizmetler ifa eden ve bundan sonra da hizmetine ihtiyaç duyulacak bir kuruluşun istişare toplantısına davet edildim. Değer verdiler teşekkür ederim.

Toplantıya katıldım ve görüşlerimi ifade ettim. Umarım ki, faydalı olmuşumdur. İstişarenin konu başlıkları hemen hemen her sivil ve gönüllü kuruluş için geçerli tarzda olduğundan kuruluş ismi zikretmeden daha önce benzer kuruluşlarla ilgili görüşlerimi tekrarlayayım ve bütün dostlar faydalansın istedim.

Konu başlıkları

1-Esas ve yöntemle ilgili değişiklik gerekli midir?

2-Örgütlenme ve üyelik konusunda değişikliğe ihtiyaç var mıdır?

3-Daha verimli ve başarılı olmak için ne yapılmalı?

Birinci başlık sosyal organizasyonların tamamı için hayati bir konudur. Özellikle “esas” denildiğinde örgütün amacı, hedefleri, görevi, ufku ve ilkeleri akla gelir. Bunlarda olabilecek kaymalar teşkilatı bambaşka bir vaziyete sokar. Örgütü dağıtır, üyelerini ve güvenirliğini kaybeder. Hatta teşkilatı başka amaca hizmet eden bir hale sokabilir.

Kısaca “ESAS”a taalluk eden değişimler başkalaşım ve yıkımla bitebilir. Bunun bir örneği “Ahilik” örgütlenmesidir. Merak edenler okusun.

Bize göre “Amacı “hududullah çerçevesinde halkın yönetimine talip olma ve insanın hakkını savunma olan” bir örgütün hedefleri, yöntemleri, araçları ve kullanacağı beşeri ve maddi kaynaklar buna göre şekillenmek durumundadır. Bu “esas”tan asla taviz verilmemeli ve vazgeçmemelidir. Bu alan örgütün değişmezidir. Özellikle hedefler “esas”a göre kısa, orta ve uzun vadeli olmak üzere tasnif edilmelidir. Kısa vadeli hedefler günü birlik olabilir.

Belirli bir ahlaki çerçevede “ Halkı yönetmek ve İnsanın hakkını savunmak” amaç olarak seçilmişse görev (misyon) “yönetme kurullarını ve kurallarını halkın yaşayışını kolaylaştırma” biçiminde tecelli eder. Aksi takdirde kural ve kurullar zulüm aracı haline gelir.. Bir ülkede en büyük örgüt olarak kabul edilen devletin kural ve kurulları halkın kültürüne ve yaşayışına göre şekillendirilmesi esas olmalıdır ki, esastan sapılmasın.

Görevini tanımlayan kuruluşun ufku (vizyon) da önemlidir. Ülkeyi yönetmeye ve dünyaya damgasını vurmayı esas alan kuruluşun ufku o ülke ve dünya ile sınırlıdır. Dolayısıyla dünyadaki insanlara ulaşmayı düşünen örgütün ufku bütün dünyayı kapsamalıdır.

Ufuk yöntem, örgütlenme ve üyelik tipini belirler.

Bir şehirle kendini sınırlayan örgütler yüz yüze yöntemleri kolaylıkla kullanabilirken, ülkenin veya dünyanın tamamını vizyon haline getiren teşkilatın bunu başarması zor olacaktır. Geniş ufuklu organizasyonların çok farklı yöntemleri kullanması bir zorunluluktur. “Esas”a aykırı olmamak ve merkez zedelenmeden alt teşkilatlar yerele göre yöntemler kullanabilmelidir.

Örgütlenme modeli Genel merkez ve bağlı teşkilatlar biçiminde ise, Genel merkez ve şubeler arasında mutlaka “uyum”un sağlanması gerekir. Uyum için merkez ve çevre arasındaki iş bölümü ve iş birliğinin sınırları kurallarla belirlenmiş olması gerekir. Uyumsuzluk, bir başka deyişle ortak dil yoksa teşkilat dağılma sürecine girer. Dolayısıyla böyle bir örgütlenme biçimi genele zarar verir. Bir yerde başlayan çözülme her tarafa yansır ve örgüt işlevsizleşir.

Örgütlenme biçimine göre üyelik de önemlidir. Doğrudan üyelik olabildiği gibi modern iletişim vasıtaları üzerinde de üyelik olmalıdır diye düşünüyorum. Önemli olan mensubiyet şuurunun ve aidiyet duygusunun oluşturulması ve hedeflerin gerçekleştirilmesine katkının ve katılımın sağlanmasıdır.

Verim ve başarı beşeri ve maddi kaynakların zenginliği ve etkin kullanımına bağlıdır. Özellikle maddi kaynak taban tarafından sağlanmalı. Beşeri kaynak esasa yönelik olmayan farklı düşünce, yöntem ve görüşe sahip olabilir. Bunlar bir zenginlik addedilmeli ve bunlardan faydalanılmalıdır. Merkez tahakküm anlayışından uzaklaştıkça beşeri kaynaktaki aidiyet duydusu ve şuuru artan. Kısaca beşeri kaynak olan taban teşkilata güvendikçe maddi kaynak sağlar.

Halkı yönetmeye mücadelesi yapan teşkilat bu anlamda güven verebilmeli ve maddi kaynaklarını çeşitlendirmelidir? Özellikle “Kısa mesaj” ve “e-posta” aracını kullanmak tabana ulaşmada bir tarz olarak kullanılabilir.

Verimli ve başarılı olmanın bir yolu teknik araçları günlük ve etkin kullanmaktan geçer. İnternet gazeteciliği ve haberciliği verim ve başarı için elzemdir. Bilindiği üzere insan hakları mücadelesinde zamanlama önemlidir. e-posta, kısa mesaj ve medya( özellikle hızlı değişime kaynaklık eden internet medyası) verimli ve başarılı olmada bir araç olarak kullanılmalıdır.

Velhasıl, “ESAS”tan sapmadan teşkilatla ilgi her konuda değişiklik yapılabilir. Her seviyedeki liderlik konumları şeffaf ve hesap verebilirlilik yapısında olmalı. Liderlik konumunda olanlar kendilerini ve mevkilerini koruma endişesi ile büyümeden korkmamalı ve yerlerini başkalarına terk edebilme erdemine sahip olabilmelidir.

Sonuç yerine “Teşkilatlar kendi “değişmezleri”yle “değişimi” yaşadıkları müddetçe varlıklarını ve başarılarını devam ettirirler.”

Selam ve Sabırla…………….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?