29 Ekim 2014 Çarşamba

Akademisyenlerin Maaşı Artıyormuş (!)



Akademisyenlerin Maaşı Artıyormuş (!)
Veysi ERKEN
            YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’nın açıklamalarından anlaşıldığına göre 45 Bin akademisyen açığı var. Açık bazı üniversitelerde had safhada, hatta öğretim üyesi yok denecek kadar az.
            Yılların üniversitelerinde de durum budur.
            Demek ki, Akademisyen aranıyor.
 Bulunamıyor.
            Peki, akademisyenliğe gençler neden heves etmiyor.
            Nedenleri sayılamayacak kadar çok. En başta gelenleri ise “gelir” ve “çalışma şartları”.
            Maalesef akademisyenler mezun ettikleri öğrencilerinin “çalışma şartları” ve “ücret”ine sahip değil.
            Mesela hukuk fakültesinde çalışan bir akademisyenin geliri bir “hâkim veya savcı” ile mukayese edilemeyecek kadar azdır.
            Tabii ki, çalışma şartlarının ve ücretin kötülüğü bütün alanlar için geçerlidir.
            Hele hele akademisyenlerin maaşı vekillerle hiç mukayese edilemez.
            İşte yıllardır süründürülen akademisyenler güya hatırlandı. Maaşlarında iyileştirme yapılacakmış.
Yapılması düşünülen düzenleme sağlıklı değildir. Plan bütçe komisyonunda kabul edilen düzenleme yeterli değildir. Geniş platformda bunu vekillerle tartışabilirim.
İlave olarak peşinen şunu söylemeliyim. Kısmî düzenlemelerin “yama”dan farkının olmadığı inancındayım. Evvel emirde düzenleme yapılacaksa “maaş”lıların tamamı gerçekten “maaş”lı yapmalıdır. Aksi durum memurun ekseriyetinin “Ma Aş”lık devam eder. Ortada ne aş olur ne hayat.
Dolayısıyla yapılacak artışlar sadece akademisyenler için olmamalıdır. Genel olarak bugüne kadar yapılan düzenlemeler hep “üst yönetim, askeri bürokrasi ve yargı erk”ine olmuştur.
Düzenleme doğru zeminde ve ücret makasını aşırı şekilde açmayacak tarzda genel olmalıdır.
Eşit işe eşit ücret ödenecekse bütün kalemler için bu geçerli olmalı ve geçim endeksine uygun olmalıdır. Eşitsizliğin bir misali “ek ders ücreti” ücretindedir.
Mesela yoksulluk sınırının 4000 TL olarak açıklandığı bir zaman diliminde öğretim üyesinin maaşını 3500 TL’ye yükseltmenin bir getirisi olmayacaktır.
Kanaatime göre artık “maaş”lılar aldatılmamalı.
Ücret politikası A’dan Z’ye kadar bir bütün olarak düzenlenmeli, sadeleştirilmeli ve makas daraltılmalıdır.
Gerisi lafı güzaftan ibarettir.
Selam ve Sabırla. 29.10.2014


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?