1 Mart 2016 Salı

Cumhurbaşkanına Çağrı: İmam Hatip Liseleri İdareciliği



Cumhurbaşkanına Çağrı: İmam Hatip Liseleri İdareciliği

Veysi ERKEN

            Ensar Vakfının 37. Olağan Genel Kurulunda yapmış olduğunuz konuşmanızda :"Biliyorsunuz imam hatiplerde proje okullarımız var. Bunlardan seçim yapmak suretiyle bazı profesörlerimiz, bazı doçentlerimiz, bazı yardımcı doçentlerimiz veya doktorasını yapmış hocalarımız acaba imam hatiplere müdür olmazlar mı? 'Ya nereden çıktı bu?' diyebilirsiniz. Geçmişte bu ülkede bunun örnekleri başka okullarda var. Şimdi ben de teklif ediyorum. Haydi bakalım. Şimdi bazı profesörlerimiz, doçentlerimiz, yardımcı doçentlerimiz, doktorasını yapmış hocalarımız çıksın 'Ben varım. Ben imam hatip okulunda yöneticilik yapmaya varım' desin http://dogruhaber.com.tr/haber/201639-erdogan-ensar-vakfi-37-olagan-kurulunda-konustu/ ” diye çağrıda bulundunuz.
            Çağrınıza olumlu yaklaşıyorum.
            Değerli buluyorum.
            Benim gibi bu çağrıya olumlu yaklaşacak ve bu işe gönül verecek yüzlerce öğretim üyelerinin var olduğunu düşünüyorum.
            Çağrınız doğru olmakla birlikte mevcut bürokratik yapı ve yönetim anlayışı ile fazla bir şey yapılamaz.
Akademisyen olan Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı da bilir.
 Türkiye’nin en genç valisi ve süper vali, deli vali, 4. Murat lakaplı merhum Recep Yazıcıoğlu “mevcut sistemle beni Başbakan veya Cumhurbaşkanı seçseniz sistem beni yok eder” mealinde ifadelerde bulunmuştu. Ki haklıydı.
            Buradan hareketle diyorum ki, bürokratik yapı ve yönetim anlayışında değişikliği gerçekleştirebilecekseniz çağrınız olumlu sonuç verir. Aksi takdirde sistem müdürlüklere atanacakları öğütür ve kendine benzetir.
            Mevcut yapı gereği okul yönetimlerine karışan fazladır. Yönetimler bir benzetme ile “yedi kocalı Hürmüz” gibidir. Karışan fazla olduğundan hem program hem de yönetim açısından sorunlar had safhadadır.
            Bunun son örneği bir valinin sakalı yüzünden bir okul müdürünü azarlamasıdır.
            Kısaca şunu ifade ediyorum.
            Müdürlüğe atanacaklara tam olarak “yetki-sorumluluk denkliği” sağlanabilecekse çağrınız işe yarar. Aksi takdirde oraya atanacakları sistem öğütür kendine benzetir.
            Malumunuzdur ki, bürokratik yapı oligarşik özellik arz etmektedir. Oligarşik-Bürokratik yapılanma ortadan kaldırılmadıkça başarı ya az olur veya hiç olmaz. Başkanlık sistemi ve yeni anayasa konusundaki direnç bu çağrınız için de olacağından şüphem yoktur.
            Değişik okul, dernek ve vakıflarda idarecilik yapmış biri olarak teklifinizi olumlu bulduğumu ve gereğinin yapılmasına inandığımı belirtmek isterim.
            Ben ve benim gibi düşünenler bu çağrınıza “evet” diyor.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?