27 Ağustos 2016 Cumartesi

Köprülerden Tünellere



Köprülerden Tünellere

Veysi ERKEN

            26 Ağustos tarihe tanıklık eden bir gündür.
            Yavuzca duruşun bir nişanesidir “Yavuz Sultan Selim köprüsü”.
            Milletimizin genel karakteri “mazluma yunus zalime yavuz”cadır.
            Bu duruş olduğu dönemlerde Siyonist haçlı zihniyeti hep kudurmuştur.
            Her türlü gelişmeyi, huzuru, refahı, kalkınmayı, yardımlaşmayı ve dayanışmayı durdurmaya çalışmıştır.
            Tarihi süreç hep bu şekilde olmuştur.
            Siyonist haçlı zihniyeti “mazluma yunus zalime yavuz” anlayışını bertaraf etmek için piyonlarını, maşalarını ve uşaklarını devreye sokmuştur.
            Dün böyle idi. Bugün de aynı yöntem sergilenmektedir.
            Türkiye’nin önünü kesmek için P-D-F örgütleri devreye sokulmuştur.
            Okumasını bilen P-D-F ve türevlerini çözer.
            Deli yürek filmini seyredenler hatırlayacaklardır.
            Üç karakterli bir figür vardı.
            Davit, Kasap Hasan ve Mele.
            Aynı kişi farklı roller.
            Davit ana karakter.
            Bazen kasap kılıklı bazen mele.
            Davit işbirlikçisi -deli yürekli Yusuf’un ifadesiyle şerefsiz- şeref yüzbaşı beraber hareket halinde.
Dün böyle idi bugün de aynı.
            Siyonist haçlı zihniyeti tek karekterle Türkiye ile baş edemeyeceğini anlayınca P-D-F piyonlarını aynı zamanda diğer işbirlikçileriyle beraber sahaya sürdü.
            Piyonların beraber sürülüşünün en belirgin noktası Türkiye’nin hayır demeye başlamasıdır.
            “Hayır diyen Türkiye” istenmemektedir Siyonist haçlılarca.
            IMF’siz Türkiye işlerine gelmiyor.
            Yön veren Türkiye onlar için büyük felaket demektir.
            15 Temmuz piyonlarının topyekûn devreye sokulduğunun en belirgin kalkışmasıdır.
            Artık gizleyemiyorlar.
            Sütrenin gerisine çekilemiyorlar.
            Piyonlarının kendileriyle deşifre olduklarını görüyorlar.
            “Kendine yeten, başkalarına merhametle yardım eden Türkiye”yi istemiyorlar.
            Onlar istemedikçe cenabı Allah veriyor.
            Bizler “istikametimizi ve kametimizi” bozmadıkça Siyonist haçlı çetesi kaybedecek ve Osman Gazi köprüsüne Yavuz Sultan Selimler ilave olacaktır inşallah.
            Gezi kalkışması ile durdurulmak istenen büyük projeler bir bir hayata geçiyor.
            Yavuz Sultan Selim köprüsü kıtaları değil, insanlığı birleştirecek inşallah.
            Devamı yakındır diye temenni ediyorum.
            2016 yılında 7 tünelin müjdesini almıştık.
            Ilgaz ve Ovit başta gelenleridir.
            Ilgaz tüneli çok gecikti.
            Hiç olmazsa Eylül ayında faaliyete geçirilsin.
            Bunun müjdesini bekliyoruz.
            Eylül ayı Köprülerden tünellere geçişin adı olsun.
            Şehirlerimiz bunu bekliyor.
            Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayacak önemli bir güzergâhtır Kastamonu-İskenderun aksı.
            Ve bunu en önemi kısımlarından biri Ilgaz tünelidir.
            15 Temmuz günü Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ı ağırladı.
            Ilgaz tüneli 15 Temmuz İstiklal tüneli adıyla Eylülde açılmalıdır.
            Devamında diğer tüneller ve köprüler.
            Avrasya, 1915 Çanakkale ve Kanal İstanbul.
            Ha biraz daha gayret.
            Davit, Kasap Hasan ve mele kılıklı hainlerin efendilerini daha fazla üzmeye ve onları İslam coğrafyasından çıkarmaya.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?