5 Kasım 2019 Salı

Kanunların Yok Ettiği Hayatlar, Dağıtılan Aileler, Evden uzaklaştırılan Babalar


Kanunların Yok Ettiği Hayatlar

Veysi ERKEN

            Toplumun inanç değerlerine aykırı kanunun çıkarılınca hayatları karartan, hatta yok olmasına yol açan birer zulüm ilkesine dönüşebilir.
            Özellikle aile hayatını doğrudan ilgilendiren düzenlemeler bunun en tipik örnekleridir.
            Küçük yaşta evlenmeleri engelleyeceğim veya şiddeti engelleyeceğim diye çıkarılan kanunların toplumuzda onulmaz yaralar açtığını bilmeyenimiz yoktur diye düşünüyorum.
            Özellikle gayrı Müslim olarak adlandırabileceğimiz birkaç kişinin dayatmasıyla çıkarılan kanunların sonuçlarına bakınız ve kararınızı buna göre veriniz.
            Maalesef hakka, ahlaka, insaniyete dayanmayan bu tür kanunların sonucunda ülkemizde mağduriyetler, huzursuzluklar, ailelerde parçalanmışlıklar ve cinayetler artmıştır.
            Aklı başında olan herkes bunu dile getiriyor.
            Özellikle meclisi oluşturan bütün vekillere sesleniyorum.
            Ülke insanını felç eden, psikopata dönüştüren, katliamı arttıran, aile huzurunu bozan bu kanunları bir an önce ortadan kaldırınız. Böyle bir çabaya girmeyen her vekil sorumludur.
            Yaşanılan dramları, fecaatleri sadece iki haberle duyurayım.
            Meclis duymazlıktan gelirse bilinmelidir ki, toplumdaki cinnet hali artacak. Hiçbir eğitim çabası sonuç getirmeyecek.

           “Ankara Altındağ'da Yenidoğan semtinde oturan Emine Özdemir ve Levent Karakaya, 2006'da birbirlerine âşık oldu. Emine o zaman 15, Levent ise 18 yaşındaydı. Kızın yaşı küçük olduğu için aile evlenmelerine izin vermedi. Gençler birlikte kaçtı. Emine'nin annesi Derya Özdemir, "Kızımı kaçırdılar" diye şikâyetçi oldu. Ancak aile büyüklerinin araya girmesiyle iş tatlıya bağlandı. Emine'nin annesi şikâyetini geri çekti. Genç çifte düğün yapıldı. Evlendiler, mutlu bir yuva kurdular. Seda ve Fırat adında iki çocukları dünyaya geldi. Ancak, markette asgari ücretle çalışıp evini geçindiren Levent'in peşini kamu davası bir türlü bırakmadı. Geçen 20 Şubat'ta 8 yıl 4 ay hapis cezası kesinleşince tutuklanan Levent Karakaya, Ankara Yenikent Cezaevi'ne konuldu. 9 yıl sonra gelen bu şok mahkeme kararı yüzünden genç kadın iki çocuğuyla birlikte ortada kaldı.

KİRA BORCU EŞYA SATTIRDI

      Aylık 400 TL olan kirayı ödeyemedi. Üç kira birikti. Ev sahibi "çık" deyince, çaresiz evindeki eşyaları yok pahasına sattı. Emine Karakaya, daha sonra, iki çocuğuyla birlikte, pazarcılık yaparak geçinen babasının evine yerleşti. Genç kadın 8 Haziran günü eşini ziyaret için Yenikent Cezaevi'ne gitti. Üzülmesin diye ona dışarıda yaşadığı sıkıntıları söylemiyordu. Duygusal geçen ziyaretin ardından cezaevi kapısında fenalaşan genç kadın yere yığıldı. Emine, yapılan müdahalenin sonrasında eve gönderildi. Dinlenmeye çekildi. Ama kimseyle konuşmuyor, sürekli uyuyordu. Üzüntüden felç geçirdiği, sol tarafının tutmadığı anlaşıldı.

HASTANEDE VEDALAŞTILAR

      Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırılıp tedaviye alınan Emine Karakaya 3 gün önce aniden fenalaştı. Yoğun bakıma kaldırılan kadının beyin ölümü gerçekleşti. Cezaevindeki Levent Karakaya'ya durumu akrabaları anlattı. Önceki gün tutuklu bulunduğu cezaevinden jandarmalar eşliğinde Ankara Numune Hastanesi'ne getirilen genç adam yıkıldı. Levent Karakaya, beyin ölümü gerçekleşen eşini 20 dakika ziyaret etti. Ardından yeniden cezaevine götürüldü. Babası Murtaza Özdemir ve annesi Derya Özdemir ise çaresiz, kızları Emine'nin başında beklemeye devam etti. Geride ise dul bir koca, iki küçük çocuk, yürekleri yanan akrabalar ve acı bir hikâye kaldı.”


746 bin baba evden uzaklaştırıldı
“Eşlerin arasına kara kedi gibi sokulan 6284 sayılı kanun sebebiyle 2,5 yılda tam 746 bin 336 babanın evinden koparıldığı tespit edildi. Mağdur babalar adına konuşan Ali Selman Işık, “6284 sayılı kanun; kadını korumak için değil, arasında problem olan eşlerin sorununu daha da körüklemek için var“ dedi.“ https://www.yeniakit.com.tr/haber/746-bin-baba-evden-uzaklastirildi-950746.html
            Fecaati, yıkımı, mağduriyeti ve hakka aykırılığı anlamak için bu iki haber yetmez mi?
Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?