3 Mart 2020 Salı

Başkalaştırılanlar ve Şarlatanlar


Başkalaştırılanlar ve Şarlatanlar

Veydi ERKEN
           
            Bazı kavramları, düşünceleri ve eylemleri unutturmamak gerekir. Zira unutmak pusudur.
            Ülkemizin üzerine karabulutların ve pusunun çökmemesi için uyanık olmak gerekir.
            Unutursak, it itliğini düşman düşmanlığını yapmaktan geri durmayacaktır. Siyonist haçlı zihniyeti dün olduğu gibi bugün de içimize fitne fücuru sokmaya ve yaymaya çalışıyor ve çalışmaya çalışacaktır. Bunu unutan pusunun içinde kalacak ve varlığımızı kaybetmemize teşne olacaktır.
            Özellikle Siyonist haçlı zihniyetinin kurgusu olan pensilvanya şeytanları milletin içine fitne ve fücuru yaymak için inanmış kitlenin önüne figürler koyarak onları başkalaştırmaya çalışıyorlar.
            Başkalaşma (istihale, metamorfoz); ”başka bir niteliğe, varlığa, duruma dönüşmek, başka olmak, değişmek” anlamındadır. Başkalaştırmada özellikle “nefret” kullanılır ve bu duygu ile “kitle”ye kimliği kaybettirilir. Özellikle “cumhur” ittifakını oluşturan bileşenlerin başkanları üzerinde inşa edilmek istenen “başkalaştırma”da nefret temel ilke olarak kabul edildiğini görüyoruz.
Üzülerek belirtmeliğim ki, Devlet Bahçeli özelinde bir nefret söylemi geliştirilerek kendini milliyetti, ülkücü, vatansever olarak tanımlaya kitle başkalaştırılarak kimliklerinden koparılmışlardır.
Bir parti kurdurularak bu nefret söylemi yaygınlaştırılmış ve bahsi geçen kitlenin bir kısmı tanınmaz hale dönüştürülmüştür.
Dün aynı saflarda omuz omuza olduğumuz, aynı saflarda beraberce secde ettiğimiz, beraber ağlayıp beraber gördüğümüz insanlar kimlik ve kişilik kaybına uğrayarak, domuz severlerin, ülkemizi dağıtmak isteyenlerin safına kaymış, kaydırılmış oldular.
Tabii ki, bu durum sadece MHP camiası üzerinde oynanıyor değildir. Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsı üzerinde geldiği camia üzerinde oynanmaktadır.
Camilerde ilk safta yer kapmak için yarışanlar bugün Siyonist haçlı zihniyetine ram olmuş ve başkalaştırılmıştır
Maalesef kimlik kaybı had safhadadır.
Pensilvanya şeytanlarının “algı operasyonu” devam etmekte ve bilhassa geçmişte milli görüş ve ülkücü anlayışta büyük tahribata yol açmaktadır.
Pensilvanya şeytanları ülkemizin en büyük hırsızlarıdır. Hırsız derken sadece maddi hırsızlıklarını kast etmiyorum.
Özellikle manevi hırsızlıklarını kast ediyorum.
Bu hırsızlar milletin inancını çaldılar ve çalmaya devam ediyorlar. Bu hırsızlıkla kitle “başkalaştırılmak”ta olup her şeye küfreder hale gelmektedir.
Özellikle Sayın Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’dan beklentimiz bu oyunu ve algı operasyonunu bozmalarıdır.
Tedbirler alınmazsa ülkemizin kaybı büyük olacaktır.
Zira bu hırsızlar duygularımızı, heyecanımızı ve inancımızı çalmaya devam ediyor, fitne/fücur tohumlarını serpmeye çalışıyor.
Zilletin içinde olanları tahlil etmek tespitimizin ne kadar yerinde olduğunu göstermeye yetecektir.
Maalesef bu başkalaştırma eylemleri beraberinde “şarlatan”lığı da getirmiştir.
Bilindiği üzere şarlatan ” mallarını ya da kendi bilgisini, niteliklerini överek saf insanları aldatan, dolandıran (kimse)” anlamındadır.
            Bilhassa İslam’ı tahrip babında “şarlatanlar” faaliyetlerini hızlandırmıştır. Özellikle Kur’an-ı Kerimi anlaşılmaz kılmak ve yaşanmaz hale getirmek için “Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Kur’anı yaşama biçimi olan “sünneti” ilga çalışmalarına hız vermişlerdir.
            Kur’an-ı Kerimi okuma, öğrenme, anlama ve yaşama niteliklerinde uzak olan bu taife şarlatanlıklarını her tarafa bulaştırmakla meşguller.
            Oryantalist anlayışla sergiledikleri faaliyetleriyle toplumu başkalaştırmakta ve İslam coğrafyasında var olan farklılıkları derinleştirmeye gayret ediyorlar.
            Bu şarlatanların faaliyetlerini Siyonist haçlıların desteklediğinden şüphem yok. Dün lavrenslerin yaptığını bugün bu şarlatanlar yapıyor maalesef.
            Şimdi intibah zamanıdır.
            İntibah olmazsa başkalaştırılmışların ve şarlatanların topluma verdikleri zarar/ziyanı büyük olacaktır.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?