1 Mart 2020 Pazar

Tapınak Şövalyelerinden Bilderberge


                                             Tapınak Şövalyelerinden Bilderberge
Veydi ERKEN

             Michael Baigent ve Richard Leigh tarafından yazılan ve Muzaffer Renan Mengü tarafından dilimize kazandırılan “Mabet ve Loca” kitabını okuduktan sonra yıllardır ülkemizi sömüren “dönme” ve boğazdaki aşiret”ten oluşan bir grubun varlığı ile ilgili düşüncemdeki isabeti bir daha fark ettim.
             Mabet ve Loca Tapınak Şövalyelerinin ortaya çıkışının mafyalaşmasının ve masonik loca biçiminde etkisini sürdürüşünün serüvenini anlatır. Kutsal dava kavramından uzaklaşma ve güçler mücadelesine dönüşümün hikâyesidir kitap.
            Mabet ve Loca sadece batı ülkelerindeki oluşumun serüveni değil. Bu diğer ülkelere ve günümüze uzantısının bir tarihidir.
            Soygun düzeninin mimarları etkilerinin günümüzde de sürdürmektedir. Özellikle Bilderberg toplantıları bunun tipik bir misalidir. Bu toplantılara katılan yerli şövalyelerin rolleri deşifre edildiğinde ülkemizdeki soygun düzeni zayıflar.
             Ülkemizdeki soyguncu oligarşik yapılanmanın öncüsü Bilderbergçilerdir. Bilderbergçilerin tamamı “boğazdaki aşiret”,“dönme” ve hempalarından seçilmektedir. Bilderbergçiler başbakanlık, bakanlık, vekillik kisveleriyle veya bürokrat kimliğiyle soygun düzeninin bir ayağını oluştururlar. Siyasetçi, bürokrat, sanayici, tüccar artı vurucu tim eşittir tapınak şövalyeliği. Tıpkı diğer ülkelerdeki gibi.
            Bu kirli ilişkiler ağı yıllardır devam ede gelmektedir. Ağ yıllardır bilindiği halde bir şey yapılamadı. Bunun başlıca sebebi “ümit” olarak seçilenlerin oligarşik yapılanmaya “piyon” olmalarıdır. Bir başka ifadeyle “tapınağa çomak sokma” görevini yerine getireceklerine “tapınak” mensubu olmaya çaba sarf etmelerinden kaynaklanmaktadır.
            Bu gerçeği “kirli siyasetin ve bürokrasinin koruması altında yolsuzluk ekonomisinden hayat bulanlar, toplum içinde kabul görmelerini sağlamak amacıyla değişik sivil toplum örgütleri ve ‘Tapınak Şövalyeleri’ içinde yapılanmaya gittiler Ve giderek bu örgütlerin yönetiminde söz sahibi oldular. Gündemi onlar tayin etti. Halk onların tayin ettiği gündem çerçevesinde düşünmek, değerlendirmek zorunda kaldı. Önemliği önemsiz, önemsizi önemli gösterdiler. Önemliği önemsiz göstermek tekeli onların elindeydi...” cümleleriyle Sayın Tantan net bir şekilde ortaya koydu. “Tapınak Şövalyeleri”...
             Bu tabirin kullanılması tam isabettir. Ve “Tapınak Şövalyelerinin Bilderbergçi Siyasetçileri ve Bürokratları”nın kirli çamaşırları ve ilişkiler ağı mutlaka deşifre edilmesi ve yönetilenlerin bilgilendirilmesi kaçınılmazdır.
            “Yolsuzluk ekonomisinden hayat bulanlara hayat veren siyasetçilerin tamamı Bilderbergçilerdir. Milletini seven ilke ve ülkü sahibi yetkililerin ilk yapmaları gereken işlerden birisi bunların üstüne gitmeleridir.
            Aksi takdirde hortumun “baş taçları” durumunda Bilderbergçi başbakanlar, bakanlar, vekiller ve tetikçiler durdukça hortumlamaların ve y9oksuzluk ekonomisinin sonu gelmez.
             Bilderbergçiler çözülmedikçe yolsuzluk ekonomisinin ayakları her zaman harekete geçer ve piyonlar bulur. Bilderbergçiler ayaklarını her zaman bürokratik devletin “güç” lü odaklarıyla destekler ve onlara koruma sağlar.
            “Güç”lü emeklilerin soygun düzeninin tapınakları durumundaki holdinglerdeki görevleri bu tespitlerimizin bir göstergesidir.
            Yolsuzluk ekonomisinin mimarları ve sahipleri olan şövalyeler Bilderberg tipi toplantılarda aldıkları kararlarla beslemelerini sivil toplum örgütleri adı altında örgütler ve bunları “maşa” olarak kullanarak gündem değiştirir soygununu arttırır.
            Son yıllardaki gündem hep bu şekilde kurgulanmış ve soygun bütün hızıyla sürdürülmüştür. Yolsuzluk ekonomisinin mimarları, sahipleri ve bundan beslenen piyonlar tapınağın şövalyeleri durumundadır. Önemsizi yıllardır önemli diye yutturarak ülkeyi felç etmiş durumdalar.
            Duyguları yaralanmış milyonlar yaşanmaz hale gelen ülkeden ayrılmak istemektedir. Araştırmalara göre ülkeden ayrılmak isteyenlerin oranı yüzde doksan dörtlere ulaşmıştır.
            Neden bu duruma gelinmiş olduğu herhalde şimdi daha net anlaşılmaktadır.
    Bu memleketin sevdalıları tarafından yapılması gereken iş “Tapınak Şövalyeleri”ni be Bilderbergçi şeflerini isim isim deşifre edilmesi ve cezalarının hukuk yoluyla verilmesini sağlamadır.
             Netice-i kelâm bu millet kendi değerlerini yaşayarak huzura kavuşmak istiyorsa siyasetçi, bürokrat, sanayici, mafya, bankacı kılığında oluşturulan tapınağı çözmek ve şövalyelerini hukuk yoluyla cezalandırmak durumundadır.
            Ahlakının daha fazla bozulmasını istemeyen millet tapınağı çözmek mecburiyetindedir. Millet ya bunu yapacak ya da batacak.
             “Yolsuzluk fahişelikten daha kötüdür. Fahişelik bir tek insanın ahlakının bozulmasıdır. Oysa yolsuzluk tüm toplumun ahlakını tehlikeye düşürür” tespitini yapan siyasetçiye büyük bir görev düşmektedir. Bu görev Tapınak Şövalyelerinin Türkiye ayağının liderleri olan Bilderbergçi siyasetçileri açıklama ve gereğini yerine getirmedir.
            Selam ve Sabırla…  31.12.2000. Biraz hatırat olsun diye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?