14 Ağustos 2020 Cuma

İngiliziyun, Hindiyun Tarikat ve Mezheplerinin Mensuplarının Faaliyetleri

 

İngiliziyun, Hindiyun Tarikat ve Mezheplerinin Mensuplarının Faaliyetleri

 

              Veysi Erken

 

             İslâm bütün eylem ve söylemlerde "açık"lığı tavsiye eder.

             Gizli eylemlerin yapılmasını istemez. "Vela tecessesu..." emri ilahidir.

            İslâm, sadece "bireysel" hayatı değil, "içtimai" hayatı da tanzim eder. 

              Hem bireysel hem de içtimai hayat ile ilgili ilke ve kurallar vahyedilmiştir.

             İslâmî hayatın içtimai boyutuna istinaden topluluklar oluşur.

             Aile, kabile, mezhep, tarikat vs.

             Bunlar kaçınılmazdır. Bu gruplarda zaman zaman vahyin ilkelerinden sapmalar olabilir. 

             Müslüman sapmayı fark ederse eliyle, diliyle veya  buğz ederek gidermeye çalışır.

            Beceremezse o yapıyı terk eder, etmelidir.

             Günümüzün dünyasında da topluluklar vardır ve olacaktır.

            Parti, dernek, sendika, mezhep, tarikat vs. günümüzün içtimai gerçeklikleridir.

            İslâmî anlamda gruplar vardır ve olacaktır.

            İslam'ın reddettiği ve takbih ettiği sosyal toplulukların toplumu tahrip eden gizli niyetleri, ilkeleri, eylemleri ve nifak ile ifsadlarıdır.

            Bir başka deyişle "gizlilik" ve "nifak" reddedilmektedir.

            Ülkemizde cari olan yapılanmalarda da mezhep ve tarikat gerçeği vardır ve olacaktır. Bunların dışında da kendilerini Müslüman diye takdim eden yapılanmalar vardır.  Bu yapılanmalar nifak ve ifsad yapılanmaları olduğunu toplum bilmeyebilir.

            Masonik yapılanma tarzlarını benimseyen tapınakçı haşhaşin ve hindiyun ingiliziyun tarzları bunların başında gelmektedir.

            Maalesef ülkemizde etkilidirler.

            Bu iki yapılanma tipi İslami ilke ve kuralları tahrif ve tebdil etme peşinde olan tarzlardır.

            Haşhaşin ekolü Cizvit modelinin kopyasıdır denilebilir.

            İngiliziyun hindiyun tarzı farklı bir yöntem benimser.

             Esasında benimsetilmiş dersek daha doğru olur.

            İngiliziyun hindiyun tarikatının müntesipleri "hadis" diye rivayet edilen "haber"leri hedef alır.

            Bu yöntemle Hz. Peygamber Muhammed Mustafa'nın sav Kur'an'ı yaşama tarzı olan sünnetini devre dışına itmeye  çalışır.

            İngiliz menşeli, Hint bölgeli kurgu olan bu anlayıştakiler efendilerinden sözler nakleder, bazılarının konuşmalarından cımbızla çekilmiş ifadeleri kullanır veya uydurulmuş haberleri hadis diyerek sünneti inkâr eder.

            Utanmadan ve sıkılmadan "Kur'an bize yeter" ifadesini tekrar ederler. Keşke Kur'an indirilmeseydi diyende, Allah her şeyi bilmez diyene, Ayetlerle ironi yapandan haber uydurucusuna kadar yaygın bir şekilde karşımıza çıkar.

            İlave olarak Hindiyun ekolü en çok biz Arapça bilmiyoruz onun için "meal" okuyoruz diye metni reddeder. Meal, tefsir vs. okumayın diyen yok zaten.

            Meal tefsir okuyun da biraz da Hz Muhammed Mustafa'nın yaşayışını, uygulamalarını ve açıklamalarını okuyun denildiğinde hayır meal yeter diyorlar. 

            Soruyoruz hangi meal.

            Cevap yok.

            Zira hangi dilde yazılmış olursa olsun mealler arasında farklılıklar var.

            Bırakınız dünyayı Türkiye'de üzerinde ittifak edilen bir meal var mı diye sorduğumuzda fersah fersah kaçarlar.

             Onlara soru sorulduğunda hemen feveran ederler.

             Çünkü akıl ve izandan nasipleri yoktur. Papağan gibi kendilerine ezberletilenleri tekrar ederler.

            Mesela, meal diyorsunuz, efendileriniz Kur'an'ı Kerim'i açıklıyor, yorumluyor ve konuşuyor.

             Peki, Hz Muhammed Mustafa sav hiç mi konuşmadı, ayetleri açıklamadı, tebyin etmedi, izah etmedi.

            Etti ise bunlar sünnet değil mi? denildiğinde nasırlarına basılmışçasına hoplarlar.

             Mesela sadakaların dağıtılması ile ilgili ayette fakir kavramı geçiyor. Fakirliğin ölçüsü yok ayette. Bunun uygulamasını Hz. Peygamber yapmadı mı, açıklamadı mı?

            Mesela aynı ayette vebnessebil (yolda kalmışlara) Türkçesiyle yol oğlu ne demektir. 

            Bununla ilgili hiç bir izah olmadı mı?

            Hz. Peygambere ayete istinaden götürülen herhangi bir konuda Hz Muhammed Mustafa sav efendimiz hiç mi görüş serdetmedi.

             Bunları binlerce misalle çoğaltabiliriz.

            Ama ingiliziyun hindiyun tarikatının müntesipleri bildiklerinden şaşmazlar.

             Görevli muti olduklarından ancak efendilerinin zırvalarını tekrar ederler.

            Kur'an'ı Kerim'in ifadesiyle Allah onların kalplerini, gözlerini mühürlenmiştir.

            Onlar fehm edip akıllanmazlar.

            Görevleri icabı anca fitne, fücur ve ifsad ile İslami hayatı tahrip ederler.

             Günümüzün dünyasında fetö gibi önemli bir nifak hareketidir ingiliziyun hindiyun tarikatı.

             Malumunuz olduğu üzere birkaç yıl önce ekâbirlerinden biri deistliğini ilan ederek ölmüştü.

            Bunların akıbeti de böyle olacak gibi görünüyor.

             Rabbulalemin nurunu tamamlayacaktır.

Ayetle sabittir.

             Selam ve sabırla...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?