Cenneti Öğretmek
Veysi ERKEN Dr.
“Cenneti öğretmek”
“Cenneti öğretmek”
Tedrisatta, talim ve terbiye ile ilgili vazgeçilmez cevap olmalıdır, olmak mecburiyetindedir.
Cenneti öğretmek.
Bir Gazzelinin ibretli ve mükemmel bir cevabıdır “cenneti öğretmek”
Evet.
Soru şu.
Nasıl oluyor da genciniz, çocuğunuz, ihtiyarınız, işsiziniz, mühendisiniz ayrı şuura, mücahede azmine, imana sahip oluyor?
Cevap
Biz “Cenneti öğretiyoruz”, Allah’ın vaad ettiği cenneti öğretiyoruz, o şuuru kazandırıyoruz.
Bizlere, Müslümanlara cenneti öğretmeyi unuttular, Siyonistler bizlere, cenneti öğretmemizi yasakladılar.
Zihnimizi işgal ettiler, idealimizi, ülkümüzü, gayemizi kaybettirdiler, unutturdular, ruhumuzu çaldılar ve cennetimizi unutturarak hayatımızı cehenneme çevirdiler.
Terbiyede vaad ile iman, duygu inşa edilir.
Vaad seni cennete de cehenneme de yönlendirir.
Zihnimizi işgal eden Siyonist tayfa bizleri dünyaya, hayvaniyete, ahlaksızlığa ve sonu cehennem olana yönlendirdiler. Talimimizi hayvaniyete hizmet etsin diye tanzim ettiler.
Gazzeliler çocuklarına, gençlerine ihtiyarlarına cennete gidilecek yolu, yöntemi öğrettiler.
Talimlerini cennete götürecek şekilde terbiye ile techiz ettiler, donattılar.
Talimin en iyisini yapmaya çalıştılar, mühendis, doktor, hekim hâkim, hemşire, yazılımcı, mücahid oldular ve bunları ahlakla, faziletle, şerefle, şanla, cennete götürecek imanla donattılar.
CENNETİ ÖĞRETMEK meğerse eğitimin vazgeçilmeziymiş.
Gazzeliler bunun için dirençli, sabırlı, ahlaklı ve mücahid oldular.
Onlara cennet öğretildi.
İşte vaat edilmiş CENNET.
“Yüzleri pırıl pırıl olanlara gelince, onlar hep Allah’ın rahmetinin tecelli ettiği cennette olacak ve orada ebedî kalacaklardır. Âl-i İmrân-107”
Onların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve içinde ırmaklar akan cennetlerdir. Onlar orada sonsuzca kalacaklardır. Böyle bildikleriyle gerektiği şekilde amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir! Âl-i İmrân-136”
İman edip sâlih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere yerleştireceğiz. Bu, Allah’ın gerçek va‘didir. Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir? Nisâ-122
“Allah şöyle buyuracak: “Bu gün, iman ve yaşayışlarında doğruluktan ayrılmayanlara doğruluklarının fayda vereceği bir gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan râzı olmuştur, onlar da Allah’tan râzı olmuşlardır. En büyük başarı ve kurtuluş işte budur! Maîde-119”
“İman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, ki biz kimseyi gücü yetmediği şeylerden sorumlu tutmayız, işte onlar cennetin yârânı ve yoldaşlarıdır; orada sonsuzca kalacaklardır. A’râf-42”
“Biz o mü’minlerin göğüslerinde diğer insanlara karşı kin, haset, suizan nâmına ne varsa hepsini söküp çıkarırız. Altlarından da ırmaklar akar. Onlar: “Bizi buna eriştiren Allah’a hamdolsun! Eğer Allah bize doğru yolu göstermeseydi biz kendiliğimizden doğru yolu bulamazdık. Demek Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirmişler” derler. Onlara şöyle seslenilir: “Dünyada yaptığınız iyi amellere karşılık mirasçı olduğunuz muhteşem cennet işte budur! A’râf-43”
Ey nefsimiz neslimiz için dönüş yap, nesline cenneti öğret, insan olve kal ki NESLİN de insan olsun, insan kalsın, iki ayaklı şeytan olmasın.
Ayetlerde “Ey imanın huzuruna kavuşmuş, tatmin olmuş nefs, insan! Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak rabbine dön. Böylece has kullarımın arasına sen de katıl. Cennetime gir! Fecr, 27-30”
Selam ve Sabırla… 16.09.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?