3 Ocak 2010 Pazar

Baka Baka Kör Olmak

Baka Baka Kör Olmak

Veysi Erken

“Baka Baka Kör Olmak” yerinde bir tespit. Gerçekten insanımız baka baka körleşti. Bakar kör oldu. “Baka baka kör olmak” ifadesini Yıldız Ramazanoğlu hanımefendiden duydum ve çok etkilendim. “Filistin Günleri” başlığı altında düzenlenen bir etkinlikte bu söz sarf edilmişti.

Etrafıma bakındım. “Filistin Günleri”ne ilgi yeterli değildi. Hassas olduğunu düşündüğüm dostların hemen hemen hiç birisi iştirak etmemişti. Gerçekten de bakar kör olmuş toplumumuz. Sadece Gazze’deki vahşet karşısında değil, ülkemizdeki vahşetlere karşı da körleştik, körleştirildik. Şu soruyu rahatlıkla sorabiliriz. Hangi dayatmalar karşısında kör olmadık ki?

Başörtüsü mağduriyeti, işkencenin cezasızlığı, hak ihlalleri vs. devam etmiyor mu? “Kaos”larla toplum “kafes”lenmiyor mu?

Bunların hepsi bir vakıa.

Toplum olup bitenlere bakarak körleşti ve duyarsızlaştı.

İktidara talip olanlara baktığımızda güzel vaatlerde bulunuyor. Koltuğa oturunca körleşiyor ve körleştiriyor.

Kendileri körleştikleri gibi gönüllü köleleri vasıtasıyla toplumu da körleştiriyor.

Adı İster derin, ister sığ veya Ergenekon olsun çete de aynı şeyi yapıyor. Çete gönüllü kölelerini devreye sokarak vatan elden gidiyor, vatan satılıyor diyerek toplumu körleştiriyor.

İşte yaşadığımız girdap budur.

Bu girdaptan kurtulmanın yolu yok mu?

Elbette vardır. Kur’anı anlamak ve yaşamak. Kısaca İslamla Müslümanlaşmak. İşte o yol:

“1- Elif, Lam, Mim,

2- Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır.

3- Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.

4- Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.

5- İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.

6- Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark etmez; inanmazlar.

7- Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Ve büyük azap onlaradır.

8- İnsanlardan öyleleri vardır ki: "Biz Allah'a ve ahiret gününe iman ettik" derler; oysa inanmış değillerdir.

9- (Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlar ve şuurunda değiller.

10- Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azap vardır.

11- Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde: "Biz sadece ıslah edicileriz" derler.

12- Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler.

13- Ve (yine) kendilerine: "İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin" denildiğinde: "Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?" derler. Bilin ki, gerçekten asıl düşük-akıllılar kendileridir; ama bilmezler.

14- İman edenlerle karşılaştıkları zaman: "İman ettik" derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler ki: Şüphesiz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz."

15- (Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarına (belli bir) süre tanır.

16- İşte bunlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almışlardır; fakat bu alış-verişleri bir yarar sağlamamış; hidayeti de bulmamışlardır.

17- Bunların örneği, ateş yakan adamın örneğine benzer; (ki onun ateşi) çevresini aydınlattığı zaman, Allah onların aydınlığını giderir ve göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir.

18- Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.

19- Ya da (bunlar) karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek(ler)le yüklü, 'gökten şiddetli bir yağmur fırtınasına tutulmuş gibidirler ki, yıldırımların saldığı dehşetle'; ölüm korkusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar. Oysa Allah kafirleri çepeçevre kuşatıcıdır.

20- Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar. Allah dileseydi, işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.

21- Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki sakınasınız. Bakara Suresi”

Bakar körlükten halas olmak ümidiyle

Selam ve Sabırla…….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?