17 Ocak 2010 Pazar

Nasıl Bir Devlet?

Nasıl Bir Devlet?

Dr. Veysi ERKEN

Giriş

İnsanlık tarihi boyunca yöneten ve yönetilen kavramı gündeme gelmiştir. Bu ikili kavramla birlikte yönetim sürekli tartışma konusu olmuştur. Özellikle, devlet organizasyonunu işletenlerin devletle fert münasebetleri bahis mevzuu olunca organizasyonla ilgili tanımlara kutsiyet atfettikleri ve kendi konumlarını güçlendirdikleri görülür. Bu anlayışın temelinde “hâkimiyet” güdüsü yatar.

Bize göre devlet organizasyonu ile ilgili kavramların herkes tarafından anlaşılır hale getirilmesi ve şeffaflaştırılması, sorulan sorulara doğru cevapların aranması, sorunların çözümü için birinci adımdır. Bu deneme çerçevesinde devlet organizasyonu ile ilgili kavramlara açıklık getirilmeye çalışılacaktır.

Devlet

Organizasyonla ilgili üzerinde düşünülmesi gereken ilk kavram “devlet”tir. Devlet ile neyin kastedildiği ortaya konulamazsa sorunu çözmek mümkün değildir. Devlet: : “manevi şahsiyeti olan, hâkimiyet sahibi, belirli bir nizamı(anayasası) olan, sınırlı bir ülkeye sahip fertlerden kurulu bir topluluktur” şeklinde tanımlanır. Bu tarifte beliren devlet unsurları:

1-Fertlerden Kurulu topluluk,

2-Belirli bir statü ve buna saygı,

3-Sınırlı bir ülkede ikâmet,

4-Hâkimiyete sahip olma,

5-Manevi şahsiyettir”(Zeydan,s74).

Tanımdan anlaşılacağı üzere, devlet denilince fertlerden oluşan bir birliktelik akla gelir. Birliktelik toplum sözleşmeleriyle güvenle devam eder.

Devletin Niteliği

Manevi şahsiyet olan devletin niteliği organizasyonunun tasarımı ile şekillenir. Otorite ve yetki ilişkilerini belirleyen yapıda benimsenen amaç, ilke ve kurallara, bir başka deyişle “güç”ün kullanımına göre devlet;

Demokratik,

Totaliter,

Oligarşik,

Dayatmacı,

Teokratik olarak nitelendirilir.

Organizasyon

Organizasyon nedir? Sorusuna sürekli cevap aranmış ve muhtelif şekillerde cevaplandırılmıştır. Bu kavramın netlik kazanabilmesi kendisiyle ilintili olan organize etme(örgütleme) ve Organizasyon tasarımı ( örgütü tanzim etme) kavramlarına da açıklık kazandırmak gerekir(Koçel, s. 34)

Organize etme, yapının oluşturulması için gerekli faaliyetler topluluğunu, bir başka değişle bir süreci ifade eder.

Bu süreç;

--faaliyetleri anlamlı ve etkili bir şekilde gruplamak,

--grupları belirli örgüt kademe ve mevkileri haline getirmek ve

--mevkilere personeli atamak safhalarını ihtiva eder.

Dikkat edilirse organize etme bilinçli ve amaçlı bir süreçtir. Bu süreç başta “devlet organizasyonu” olmak üzere oluşturulan bütün teşkilatlanmalar için geçerlidir.

Organizasyon ile yakından ilişkili olan bir kavram tasarımdır. Yapılandırma(tanzim etme) denildiğinde organizasyon unsurlarının şemalandırılması akla gelir. Şemalandırılması gereken unsurlar;

--Kademe sayısı,

--Bölümler ve birimler,

--Karar verme otoritesinin dağılımı,

--bilgi akış sistemi,

--Fizik birimlerin dağılımı,

--Personelin nitelikleridir.

Dizayn organizasyon yapısındaki ilişkilerin şeklini ve niteliğini ortaya koymadır. İlişkilerin şeklini ve niteliğini organizasyonun “temel amaç” ve “hedefleri” belirler.

Organize etme ve organizasyon tasarım kavramı bu şekilde ortaya konulduktan sonra, organizasyon; “kişilerin tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri amaçları, başkaları ile bir araya gelerek bir grup halinde gayret, bilgi ve yeteneklerini birleştirerek gerçekleştirmelerini sağlayan bir işbölümü ve koordinasyon sistemidir.( Koçel, s. 37)”biçiminde tanımlanabilir.

Yeniden Yapılandırma

Yukarıda yapılan tanımlardan hareketle devlet organizasyonun yeniden tanzim edilebilmesi için ilk yapılması gereken iş, devlet faaliyetlerinin gruplandırılmasıdır. Organizasyonu oluşturacak mevki ve kademelerin belirlenmesi, mevki ve kademelere uygun birim ve birimler arasındaki iletişim sisteminin belirlenmesi işlemi ancak gruplamadan sonra yapılabilir.

Netice olarak manevi şahsiyet olan devletin faaliyetlerini;

Yasama,

Yürütme,

Yargı,

Denetim olmak üzere dört ana grupta toplamak mümkündür.

Yeniden yapılandırmanın temel ilkeleri tarihi tecrübelerimizin ışığı altında şu şekilde sıralanabilir.(Johnstone: Türkler, s. 28)

Yönetme gücünün sınırlandırılması, keyfi tutum, davranış ve zulmün kontrol altına alınması,

Mahalli teşkilatların bağımsızlığı,

Şahsi hürriyet ve dinî müsamaha,

Sabit ve doğrudan vergilendirme,

İş ve ticarette tam serbestlik,

Diplomatik meselelerin tasdik edilmesi mecburiyeti.

Yasama

Devletin yasama faaliyetler toplumun bütününü ilgilendiren kural ve ilkelerin belirlendiği alandır. Kamusal alanın tanzimi için gerekli bir organdır. Yasama faaliyetleri Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürütülür.

Yasama organının iki temel fonksiyonu bulunur. Birincisi toplumun genelini ilgilendiren konuları meclis referanduma sunulur hale getirir. Milletin tamamını ilgilendiren konularda “referandum” esastır. İkincisi referandumla benimsenen konulardaki teknik ayrıntıyı gerektiren hususlarla ilgili kanunları çıkarmaktır.

Yasama organı bireyin hür iradesini yansıtabileceği bir seçim sistemi ile oluşturulur. Dar bölgeli bir seçim sistemi seçenle seçilen arasındaki bilinmezliği ve belirsizliği azaltacak niteliktedir.

Millet Vekilleri dört yıl için tek dereceli bir seçimle seçilir. Yasama faaliyetleri dışında hiç bir konuda dokunulmazlıkları ve ayrıcalıkları yoktur. Meclis toplumun bütün eğilimlerini temsil edebilecek ve yansıtabilecek seçimlerle oluşturulur. Seçimlerde milletin görüşlerinin yansımasını ve bağımsız ile bazı partilerin meclise girmesini engelleyecek baraj sistemleri uygulanmaz.

Yürütme

Yürütme organı meclisin dışında teşekkül eder. Merkezi ve yerel olmak üzere iki temel yürütme birimi bulunur.

A- Merkezi Yürütme

Merkezi yürütme organını oluşturan “hükümet”i en fazla iki defa üst üste dört yıl süre ile seçilebilecek bir “devlet başkanı” kurar. Bakanlar kurulu üye sayısı ülkenin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak en fazla 15 kişi ve yardımcılarından oluşur. Teşkilat şemalarındaki kademe sayısı az olup basıktır. İletişimde çapraz iletişim esastır. Personelin nitelikleri hizmet esası ve uluslar arası standartlara göre belirlenir.

Bakanlar kurulu meclis üyeleri dışından devlet başkanı tarafından atanır. Meclisin her bakanı ayrı ayrı onayıyla göreve başlar.

Hükümetin faaliyetleri hem meclis hem kamu hakemi (kamu denetçisi) tarafından denetlenir. Bakanlar kurulunun hiç bir konuda “sorumsuzluğu” yoktur.

Yürütme organının temel görevleri bireylerin güvenlik içinde kendilerini gerçekleştirme ortamını temin etmektir.

Bakanlar kurulu bürokratik olmayan yatay bir idari teşkilatlanmayı sağlar. Bakanlık dağılımı şu şekilde gerçekleştirilebilir.

Milli Eğitim,

Bakanlığın temel görevleri bireylerin eğitim hak ve özgürlüklerini sınırsız bir şekilde kullanılmasına imkân ve fırsat sağlamaktır. Eğitim kalkınma, gelişim ve değişimin temel aracı olması nedeniyle bireylerin bunlara katılmalarını sağlamak ancak eğitim sürecine katılmakla mümkün olur. Bakanlık bunun tedbirini alır. Hiç bir öğretim kademesinde veya sürekli eğitim alanında bireylerin hakları kısıtlanamaz.

Eğitim sürecinin en çok gerçekleştiği yer olan okullar halka aittir. Her kademedeki okulun yönetimi mahalli mütevelli heyetleri tarafından gerçekleştirilir. Bakanlık kendine yetmeyen bölgelere yardımcı olmak üzere okullar kurar, ancak bu okulların yönetimi de mahalli mütevelli heyetlerce gerçekleştirilir.

Milli Savunma,

Yurt dışı güvenliği sağlamakla görevlidir. Kara, hava ve deniz ve sınır ötesi güvenlik tedbirleri için uygun teşkilatlar kurar. Milli savunmaya bağlı güvenlik birimleri profesyonel teşkilatlardan oluşur ve iç güvenlikte kullanılmaz.

Adalet

Hukukun üstünlüğünü sağlamak üzere evrensel ilkelere uygun bir yargı düzenini kurar. Yargı düzeni hukukun üstünlüğü ve birliği ilkesine göre işleyen bağımsız birimlerden oluşur.

İçişleri,

İç güvenlikten sorumlu bakanlıktır. Görevlerini valiler aracılığı ile yerine getirir. İç güvenlik konuları dışında mahalli yönetimlere karışamaz.

Sağlık

Toplumu oluşturan bireylerin sağlığı ile ilgilenir. Toplum katmanlarının sağlığa katılmasını sağlar. Temel görevi sağlık alanındaki gelişmeleri hızlandırmak ve halka ulaşmasını sağlamaktır.

Dışişleri,

Dış politikanın belirlenmesini ve uluslararası ilişkilerin koordinasyonundan sorumludur.

Maliye,

Devletin maliyesinden sorumludur. Genel gelir ve giderler dışında kalan işlerle uğraşmaz.

Köy İşleri

Kırsal alanla ilgili her türlü konudan sorumludur. Yol, su, orman, mera gibi alanlar başlıca faaliyet sahalarıdır.

Ticaret

Dış ticaret konularında ilgilenir. İç piyasada serbest ticaretin gelişme zeminini hazırlar.

Sanayi ve Teknoloji,

Sanayi ve teknolojinin gelişmesinden sorumludur. İleri teknolojilerin icadı ve geliştirilmesi başlıca faaliyet alanıdır.

Bayındırlık,

Şehir ve şehirlerarası iletişimim gelişmesi başlıca faaliyet alanıdır. Düzensiz şehirleşmeyi önlemek için milli düzeyde mastır planları hazırlar.

Tanıtma

Ülkenin ve ülke kaynaklarının iç ve dış tanıtımını yapmakla görevlidir.

B- Yerel Yürütme

Seçilmiş ve atanmışlardan oluşur. Organizasyonda yerinden yönetim esastır. Vilayetler seçimle iş başına gelen valiler tarafından idare edilir. Valilik belde ile ilgili bütün faaliyetleri yürütür. Vali, il genel meclisince denetlenir. Ayrıca belediye başkanlığı söz konusu değildir. Valilik halkın yönetime katılımı için tedbirleri alır. Teşkilat şemalarındaki kademe sayısı az olup basıktır. İletişimde çapraz iletişim esastır. Personelin nitelikleri hizmet esası ve uluslar arası standartlara göre belirlenir.

Yapılandırmada yatay organizasyonlar esas kabul edilir. Bölümler ve birimler birbirinden bağımsız çalışır. Sivil organizasyonların kuruluşu teşvik edilir. Başta eğitim ve sağlık hizmetleri olmak üzere hizmet kuruluşlarının tamamına yakını gönüllü ve özel kuruluşlarca kurulması ve işletilmesi esas alınır.

Yargı

Bağımsız bir hizmet alanıdır. Hukukun üstünlüğünü esas alan evrensel normlara göre işler. Yargıda birlik esastır. Aynı suçlar için farklı ilke, kural ve mahkemeler ihdas edilemez. Adalette ihkak-ı hak kavramının olmaması için adil yargılama sistemi kurulur.

Adaletin kısa sürede tecellisi için her türlü tedbir alınır. Umumu ilgilendirmeyen bireyler arasındaki ihtilafların çözümünde kullanılabilecek “tahkim müessesesi” oluşturur.

Denetim

Denetim “meclis” ve “kamu” hakemliği tarafından yürütülür. Meclis merkezi yürütme organı olan hükümetin icraatlarını denetlemekten ve sonuçlandırmaktan sorumludur. Denetim şeffaf yapılır.

Bireyle ilgili idari eylemlerin ve konuların denetimi kamu hakemi tarafından gerçekleştirilir. İdarenin hiç bir eylemi ve kararı denetimin dışında tutulamaz. Kamu hakemliği, idari eylemlerde ortaya çıkabilecek olumsuzlukları gidermede en etkin yoldur.

Birey-devlet ilişkilerinde bireyi esas alam modern devlet tanımlamasında bireyin haklarının korunması bu yolla sağlanmış olur. Öğrenci-Yönetim, hasta-doktor, esnaf-mahalli idare sorunları bu yolla hızlı bir şekilde çözümlenmiş olur.

Hiyerarşik ve yargısal denetimin geç işleyişi ve denetim sonucunun işe yaramaz bir duruma gelişi kamu hakemliğinin önemini arttırmıştır. Tarihi tecrübelerimizde yer alan bir denetim tarzıdır.

Sonuç

Birey yönetim ilişkilerinin sağlıklı ve şeffaf bir şekilde işleyebilmesi için devlet teşkilatının yeniden yapılandırılması gerekir. Yapılandırma şeffaf olduğu kadar “denetlenebilir” olmak durumundadır. Kısaca “hizmet makamları” olan “memuriyetteki bürokratik kademeler ve temsiliyetteki “seçilmişler” sorumsuz olamazlar. Yetki sahibi olan herkesin eylemleri sorgulanabilir olmalıdır. Bunun için yasama, yargı ve yürütme erklerinden bağımsız denetim erki devlet yapılanmasının parçası olmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?