27 Haziran 2014 Cuma

Toplumsal Bütünleşme İçin BEDELLİİİİİİİİİİİİİİİİİ ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi



Toplumsal Bütünleşme İçin BEDELLİİİİİİİİİİİİİİİİİ ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi

Veysi ERKEN

Meclisin tatile çıkma tarihi ertelendi sevindik. Umarım ki, bu sevincimiz yarıda kalmaz. Temennimiz meclisin Ramazan iklimine uygun bir verimlilikle çalışması ve çalıştırılmasıdır.
Bütün partilerin yöneticilerine ve vekillere sesleniyorum. Hükümet toplumsal bütünleşmeyi güçlendirmek gayesi ile bir kanun tasarısı sunmuş. Kanun tasarısının başlığı “Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi” şeklinde belirlenmiş.
Terörün sonlandırılması hepimizin canı gönülden desteklediğimiz bir durumdur. Bu ülkenin insanına terörle çok acılar çektirilmiştir. Anaların feryat ve figanı arşı âlâya yükselmiştir. Analar direnmeye başlamıştır. Temennimiz terörün bütün boyutlarıyla nihayete erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlenmesidir.
Toplumsal bütünleşme için dağda olmayanın da huzura kavuşması gerekir. Bugün işini kurmuş, aşının peşinde koşan ve eşiyle mutlu olmaya çalışan milyonlara yaklaşan gencimiz vardır.
Toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için acilen milyonları rahatlatacak bedelli kanununun çıkarılması gerekir.
Defalarca yazdım. Genelkurmay Başkanı Sayın Necdet Özel de ifade etti. Artık ordumuzun teknik yapısının değişmesi gerekir. Uzay ordusunun kuruluş çalışmaları başlatılmıştır.
Ülkemizin güçlü, donanımlı ve mobil orduya ihtiyacı vardır. Kanundaki tanımına uygun bir askerlik düzeni kurulması gerekir. Uzay ordusunu kurabilmek için de GBT korkusu ile yaşatılan gençlerin ızdırabına son vermek gerekir.
Herkes biliyor ki, yaşı kemale ermiş, işini kurmuş, aşını bulmuş gençlerle uzay ordusu kurulamaz. Bunlar sadece yük olur.
Mevcut durum herkese yüktür. Kişinin kendisine, ailesine, iş yerine ve mesleğine yüktür. Sadece yük mü biniyor gençliğin sırtına.
 Hayır.
Aynı zamanda manevi eziyet de var işin içinde. Çünkü GBT ile mobbinge maruz kalmaktadır gençlik.
İşte bu sebeple bütün vekillere acil çağrımı tekrarlıyorum. Partiniz hangisi olursa olsun fark etmez. Geliniz BEDELLİ’yi çıkararak “toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi”ne katkı sağlayınız. Mübarek bir ayda toplumsal huzura ve bütünleşmeye zemin hazırlayınız.
Atasözü ile “bütünleşme ve huzur” “çorbasında sizin de tuzunuz” olsun diyorum.
Gençlik için, huzur için, güven için, GBT’siz günler ve toplumsal bütünleşme için hadi bir gayret daha.
Haydi, BEDELLİ için meclise.
Ey vekiller duyun gençliğin sesini.
BEDELLİİİİİİİİİİİİ İSTİYORUZZZZZZZZZZZZZZZZZ

Cumhurbaşkanı Adayları

Cumhurbaşkanlığı için aday belirleme süreci işliyor. AK parti ve HDP’nin adayları belli gibi.  (Hatta HDP’nin adayı MHP’lilerin oylarına talip olmuş bile.)
Bunu anladık. Diğer partiler bir aday üzerinde ittifak ettirilmiş. Ekmeleddin İhsanoğlu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle “Ekmeloğlu”.
Kılıçdaroğlu'nun ifadesinden anladığım şudur. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere Ekmeleddin İhsanoğlu’nu tanıyan yok ve aday olarak belirleyen partiler ve partilerin yöneticileri değil. Aday başka mahfillerde belirlenmiş ve kendilerine dikte ettirilmiştir. Medyadan öğrendiğimize göre Kılıçdaroğlu'nun gönlünden Yılmaz Büyükerşen geçiyormuş. Bahçeli’nin gönlünden kim geçiyordu acaba?
Kısaca Kılıçdaroğlu'nun adayı etrafında halkalaştırılmak istenen partilerin hiçbiri adaylık belirleme sürecinin içinde değillerdir. Partilerin bulamaçlaştırılmasıyla milletin önüne “bizim” adayımız konulamaz. Mahfillerin bulamacı yanlıştır. Buna katkı sağlayacak bir yapı varsa desteklemeyeceğim. Benim gibi düşündüğünü varsaydığım partinin yönetiminden destek beklemiyorum. Destek olurlarsa itirazımı yüksek sesle dinlendireceğim.
İşte benim itirazım bunadır.
Partiler aday belirlemelidir.
Yol yakınken her parti kendi adayını belirlesin ve hangi aday halkla ünsiyet kurabiliyorsa o seçilsin.
Partiler malum mahfillerin, kartel ve zimmet medyalarının dayatmalarına boyun eğmemeli ve payandası olmamalıdır diyorum. Bu minvalde gönül birliği içinde olduğumu düşündüğüm insanlara çağrım şudur. Biz geçmişten bugüne kadar “şahsiyetçilik ve hürriyetçilik” ilkesine göre hayatımızı kurgulamaya çalıştık. Bugünden sonra da zihnimizi buna göre kurgulamaya çalışalım ve aklımızı kullanalım. Dayatmalara itibar etmeyelim. Gerçek anlamda istişare edelim. Aklımızı kullanalım. Aklın yolu birdir ve aklını kullanmayanlar zarar etmeye mahkûmdur.
Bilinmelidir ki, halk artık tepeden yapılmak istenen dayatmalara itibar etmemektedir. Esasında şahsi ikballeri için çırpınıp siyaset yapıyorum diyenlerin foyaları erken ortaya çıkmaktadır. Türkiye bilişim çağındadır ve kişileri herkes saniyeler içinde tanıyabilmektedir.
Hâsılı kelâm; bir seçmen olarak bütün partilerin adaylarını görmek istiyorum. İstiyoruz ki, partilerin fikirleri ile amelleri ne kadar mutabık olduğunu görelim.
Hani moda tabirle eylem ve söylem birliğinin olup olmadığını anlayalım.
3 Temmuza fazla bir zaman kalmadı.
Bütün partilerin yöneticilerine sesleniyorum.
Lütfen sizin adaylarınızı görelim.
Selam ve Sabırla.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?