16 Kasım 2015 Pazartesi

MHP İktidar Olur mu?



MHP İktidar Olur mu?

Veysi ERKEN

            Kadim dost Lütfü Şahsuvaroğlu ara sıra çözüm babında rahmetli Galip Erdem ağabeyden mülhem “Beşiktaş Nasıl Kurtulur” diye yazı yazar. Yazıları bir davanın dirilişi içindir elbette. “Beşiktaş Nasıl Kurtulur” bir simgedir.
            Lütfü bey samimidir. Çilesini çekmiştir. Siteminde haklıdır. Bakıyorum ki, samimiyetsizler MHP konusunda ahkâm kesiyor.
            1 Kasım seçimlerinden sonra herkes MHP nasıl kurtulur diye kaleme sarılıyor. Ahkâm kesenlerin çoğu “toplum Mühendisliği”ne soyunan görevlilerdir.
            Esasında soruyu sorması gerekenler geçmişte MHP’nin sahip olduğu ülküyü benimseyenlerdir. Dostlar sizlerin yazması gerekir diye sitem ediyor.
            Bir yerde haklılar.
            Yazmak gerekir. Ne de olsa “ekmek tuz hakkı” var.
            Bir taraftan dışarıdan ahkâm kesmek olur.
            Yine de “ekmek tuz hakkı” gereği yazayım. Yazdıklarım şahsi görüşümdür.
            Yıllarımız bu ülkü peşinde geçti.
            Hep hayallerimiz oldu.
            Şube başkanlığı yaptık. Yan kuruluşlarının en üst yönetiminde bulunduk. Sadece gençliğimiz değil, çocukluğumuz geçmişti bu hayal peşinde.
            MHP bir parti değil bir ülkü hareketiydi.
            Ülküsü kuşatıcıydı.
            “Çağrımız İslam’da dirilişedir”  diye haykırıyordu gençlik. Bunun için Türkmen’i, Kürdü, Laz’ı, Çerkez’i, Boşnağı, Çeçeni bir arada bulunuyordu.
            Ortak bir davaları ve paydaları vardı.
            “Rehber Kur’an, Hedef Turan”dı onlar için.
            Bu hayallerle büyüdüler.
            MHP’yi iktidara taşımaya başladılar.
            “Alım, morum sarım seksen beşte iktidarım” demeye başladılar.
            Amerika’nın çocukları önlerini kesti.
            Zindanlara tıkıldılar. Çürümeye terk edildiler.
            Betonlarda üşüdüler.
            Olanı biteni sorguladılar.
            Gün oldu tekrar aynı ülkü etrafında buluştular.
            Türkiye’ye damgalarını vuracaklardı. Zalimin karşısında mazlumun yanında yer alacaklardı.
            Kendilerini sorguladılar.
            Ülkülerinin savunulmasını istemeyen güçler ortaya çıktı.
            Bu hengâmede bir fırsat yakaladılar.
            28 Şubat zulmü.
            Ülke alaca karanlığa mahkûm edildi.
            Bu dönemde “ürkek değil, erkek” denildi.
            Ve mecliste büyük bir potansiyel.
            İktidar potansiyeli.
            Olmadı.
            Ülkücüleri katillikle suçlayanlarla kol kola giriş ve sükût-u hayal.
            Kaybolan güven ve heyecan.
            Sonuç meclis dışı ve savruluş.
            99’dan sonra yine bir teveccüh.
            7 Haziran 2015.
            Gelişme istidadı.
            O da ne?
            “Her şeye hayır” görüntüsü.
            Ve…
            Beş ay sonra hezimet.
            İşte MHP’nin durumu.
            Kanaatime göre Sayın Devlet Bahçeli’nin değişmesi MHP’de hiçbir şey değiştirmeyecektir.
            MHP’de değişimi isteyenlerin ilk yapmaları gereken şey şudur bence.
            Asıl ilkelere dönmek, o ilkeleri yaşamak ve yaşatmaktır.
            Ülküsünü “çağrımız İslam’da dirilişedir” ilkesine dayandırmak ve “rehber Kur’an hedef turan” doğrultusunda gelişmek, büyümek ve her etnisiteyi kapsamaktır.
            Bunun inancı, güveni, heyecanı sağlanmadıkça MHP’nin iktidarı zor.
            Selam ve Sabırla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?