8 Kasım 2015 Pazar

Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakana Açık Mektup



Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakana Açık Mektup

Veysi ERKEN

            Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN sizler özgürlüklerin kısıtlanmasının insanın vicdanında ve hayatının her alanında oluşturduğu tahribatı bilenlerdensiniz.
            Siz ve çocuklarınız bu mağduriyeti yaşayanlardansınız.
            Bir İmam Hatip Lisesi mezunu olarak üniversiteye kayıt yaptıramayışınız, sizden ayrıca lise diplomasının istenmesinin sıkıntısını yaşamışsınızdır. Çocuklarınızın İmam Hatip mezunu olarak “katsayı” kurbanı olduğunuzu bilirsiniz.
              Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu siz de olay ve olguların stratejik derinliğine sahipsiniz.
            Yetişmiş insan gücüne bilgi ve beceri geliştirmenin ancak “özgür” ortamlarda gelişebileceğine inanıyorsunuz. Yetişmiş insan gücü ve nüfusun liderlik için bir parametre olduğunu ortaya koyanlardansınız.
            Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan.
            Bilgi ve tecrübelerinize istinaden sizlere açık mektup yazıyorum.
            Üzülerek belirteyim ki, YÖK geçen yıldan beri yüksek öğretim kurumlarını tercih edeceklerin “eğitim özgürlüğü alanlarını” genişleteceğine kısıtlamaya ve daraltmaya başlamıştır. Geçen yıl aldığı bir kararla “Hukuk” ve “Tıp” alanları ile ilgili alanların seçimi ile ilgili “kısıtlamalara” gitmiş, bu sene aldığı kararla da bu kısıtlamayı “mühendislik” alanlarına teşmil etmiş durumdadır.
            Bu “kısıtlamalar” 28 Şubat post modern darbesinin uygulamalarından farksızdır.
            Herkesin bildiği bir gerçek vardır.
            Çoktan seçmeli testlerle yapılan sınavların sonuçları sağlıksızdır.
            Mesela hiçbir kimse 400 puan alan bir bireyin (öğrencinin) 300 puan alan fertten daha zeki, becerikli ve bilgilidir diyemez.
            Sınavı etkileyen faktörleri herkes bilmektedir. Dolayısıyla puanlara dayalı kısıtlamalar zulüm olarak nitelendirilir.
            Sizin döneminizde bu uygulamalar tamamen tarihin çöplüğüne atılması gerekirken maalesef “kısıtlamalara” avdet edilmiştir.
            Sizin döneminizde YÖK’ten beklenen “eğitim özgürlüğü” alanlarının genişletilmesi idi. Üzülerek belirtmeliyim ki, özgürlük alanları genişletileceğine “kısıtlama” ve “yasaklama” cihetine gidilmektedir.
            Bu kararlarla ülkeye hizmet edilemez. Aksine bireylerin hakları gasp edilmiş olur.
            Umarım ki, bu yanlıştan dönülmesini sağlarsınız.
            Bir öğretim üyesi olarak sizlerden talebim özgürlük alanlarının genişletilmesine katkı sağlamanızdır.
            Bilinmektedir ki, bugün ülkemiz “yüzyüze” ve “uzaktan” öğretim tekniklerinin birlikte kullanılmasıyla bireye dilediği zamanda, dilediği alanda ve dilediği kadar “tedrisat- eğitim öğretim” imkânı sağlanabilir. Buna AÇIK ÜNİVERSİTE denilebilir.
            AÇIK ÜNİVERSİTE uygulamasına geçildiği takdirde her birey dilediği zamanda, dilediği alanlarda ve dilediği kadar ilgili fakültelere kayıt yaptırabilir, bilgi ve becerisini sınırsızca geliştirebilir ve bu yolla kendisine, ailesine ve vatanına faydalı olabilir.
            Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan
            Sizler bilginin değerine inanan insanlarsınız. “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir Olur mu?” ayetinin hükmü gereğince insanın önünde set oluşturma, bariyer kurma ve engel çıkarmanın “zulüm” olduğunu bilirsiniz.
            Bu bağlamda bilgi ve beceri edinmenin önündeki engelleri ortadan kaldıracak AÇIK ÜNİVERSİTE uygulaması konusunda sizleri bilgilendirmede (brifing) bulunabilirim. Bu konu ile ilgili ilkyazım 1993 yılında yayınlanmıştır.
            Sizler düşüncesi ve fikri olanlara ulaşmayı seversiniz diye düşünüyorum.
            Ülkemizin dünyanın liderliğini yapması stratejisini tahakkuk ettirmenin yolu, bilgi ve beceri sahibi insanımızın çokluğu, bir başka deyişle “insan gücü”müzün kalite ve kantitesine bağlıdır.
            Talebim eğitim özgürlüğüne kısıtlama getiren uygulamaların nihayetlendirilmesidir. İlave olarak AÇIK ÜNİVERSİTE yoluyla bilgi ve beceri edinmenin yolunun sınırsız ve sorunsuz hale getirilmesidir.
            Bizler faniyiz, uygulamalar yıllara sâridir.
            Hayırla yâd edilmenin yolu hayırlı çığırların açılmasıyla mümkündür.
            Selam ve Sabırla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?