5 Eylül 2017 Salı

CHP Müze Olsun



CHP Müze Olsun*

Veysi ERKEN

            15 Temmuz işgal ve imha taarruzunu başlatan Siyonist haçlı zihniyetinin uşak ve piyonlarının propagandalarını sürdürdüklerini müşahede ediyoruz.
            Bu mel’un tapınakçı haşhaşi örgüte karşı alınabilecek tedbirler konusunda Diyanet İşleri Başkanlığına büyük görev düştüğüne inanıyorum.
            Diyanetten bu yönde çalışma beklerken ortaya koydukları raporun anlamlı olmadığını gördük. “Kendi Dilinde FETÖ Örgütlü Bir Din İstismarı” başlıklı rapor düşünce ve fikirdeki sapıklıkları tespit babından yerinde olabilir. Ancak bu sapık yapılanma ile ilgili teklifleri ve yöntemleri bulunmamaktadır. Temennimiz Diyanetin bu sapık anlayış ve yapılanmalarla topyekûn mücadele ve yöntemlerini ortaya koyması ve bunları topluma mal etmesidir.
            15 Temmuz işgal ve imha taarruzuna karşı böyle bir çalışma başlatılamadığından CHP gibi partiler mel’un yapı tarafından rahatlıkla devreye sokulmuş bulunuluyor. Tabii ki devrede olan sadece CHP yönetimi değil, başka yapılanmalar da vardır.
            Diyanetin raporu ve diğer yapılanmalarla ilgili yazılarım olacak inşallah.
            Bugün CHP yönetiminin birkaç söyleminden hareketle Can Ataklının yıllar önce teklifini tekrar gündeme getireceğim. Tabii ki, benim de Can Ataklıdan önce CHP’lilere aynı yönde tekliflerim olmuştu.
            Üzülerek görüyoruz ki, CHP yönetiminin “kontrollü darbe” söylemi, akabinde adalet yürüyüşü ve adalet kurultayı adı altındaki eylemleri ülkenin hayrına bir şey düşünemeyecekleri konusundaki fikirlerimi bir kere daha pekiştirmiştir. CHP’lileri 70’li yıllardan beri bilirim. CHP yönetimi bütün hayırlı ve güzel gelişmelerin önünde takoz olmaya çalışmıştır.
            “CHP’nin gelişimin, değişimin ve kalkınmanın önünde bir engel olduğunu ve mensupları tarafından kapatılmasının milletimize yapılacak iyiliklerden birisi olduğuna dair epey yazı yazmış ve yöneticilerine çağrılarda bulunmuş birisiyim.
CHP’nin ebedi iktidarından yana olanların bile CHP’nin kapatılması ve müzeye dönüştürülmesi noktasına gelmiş olmaları sevindiricidir” diye yazmıştım.
İşte Can Ataklının teklifi:      
Can Ataklı haklı olarak bu konuyu gündeme getiriyor.
Seçim sonrası yazdığı yazıda Can Ataklı “ *…CHP’de kavga var. Bir olasılık partinin bölünmesidir. Ama CHP yine kalacak ve “Atatürk’ün partisi” psikolojisi partiyi ezecek.
Bu da yeni fikirlerin, yeni oluşumların önünün açılmasını engelliyor. O halde akılcı bir yol var. CHP’yi tamamen kapatmak.  Atatürk’ün kurduğu ve yaşattığı Cumhuriyet’in ilk partisi olarak bir “demokrasi müzesi*” haline getirmek”
Ondan sonra yeni bir partiyi, yeni anlayışla, yeniden kurmak... Bu yeniden kuruluş biraz kural dışı olabilir. Nasıl yeni Meclis’in açılışını en yaşlı üye yapıyorsa, partinin en yaşlısı “geçici genel başkan” olarak atanır. Ardından partiyi yönetmek isteyen gruplar ortaya çıkar, her ilde tüm üyelerin katıldığı seçimle delegeler belirlenir, Kurultay toplanır, kıyasıya tartışılır ve partinin yeni çatısı ortaya çıkarılır.
 CHP’de Türkiye de bir nefes alır. http://haber.gazetevatan.com/ Haber/ 383728/1/ Gundem, 15.06.2011, Vatan” tespitinde bulunmaktadır.
Buradan CHP’lilere bir daha sesleniyorum.
Yıllarca bizleri dinlemediniz. Bari içinizden birinin tespiti ve teklifi doğrultusunda hareket ediniz. CHP’yi müzeye dönüştürünüz ve yeni fikirlere ve teşkilatlanmalara katkı sağlayınız.
Can Ataklının teklifini dikkate alır mısınız bilinmez 18.06.2011.”
            2011’de teklifi dikkate almadınız, bari şimdi alınız ve CHP’yi müzeye çeviriniz.
Selam ve sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?