25 Ocak 2020 Cumartesi

Eğitim (maarif) ve Aile Alanında Neler Oluyor?


Eğitim (maarif) ve Aile Alanında Neler Oluyor?

Veysi ERKEN

            Yazdıklarımın kalıcı bir iz bırakmasını isterim.
            Niyetim cenabı Allah’ın rızasını kazanmaktır diye düşünüyorum, bunun için dua ediyorum ve yazıyorum.
            Hatalarım, kusurlarım ve eksikliklerim olabilir.
            Bu bağlamda Sayın Tayyip Erdoğan’ın samimiyetinden şüphem yok. Ancak etrafında samimiyetsiz insanların çok olduğundan da şüphem yoktur.
            Etraf o kadar yanlış yaptırıyor ki, kültürel dokumuzun tahrip edildiğini toplum yıllar sonra idrak ediyor, ama iş işten geçmiş oluyor.
            Buradan hareketle eğitim ve aile konularında neler oluyor diye sormadan edemiyorum.
            Evet, Eğitim alanında maalesef iyi şeyler olmuyor.
Çok okul kurmak, sınıf mevcutlarını düşürmek, teknolojiyi kullanmak yetmiyor. Bazen de bu değişiklikler kötülüğü arttırabiliyor.
            Bilindiği üzere eğitim (maarif) alanının düzelmesi ve yararlı olabilmesi için amacın, programın, ilke ve kuralların doğru belirlenmiş olması gerekir ki, “Salih insan” yetiştirilebilsin.
            Özellikle bu kavramlarla ilgili ciddi yanlışlıklar yapılıyor.
            Ben artık bu yanlışlıkların bilerek yapıldığına ve yaptırıldığına inanıyorum.
            Eğitimden anlayan herkes bilir ki, maarifte amaç iki yönlü olmak mecburiyetindedir. Eğitimde amaç bireye hem kendine yetecek hem de topluma katkı sağlayacağı bir meslek hem de bu mesleğini icra ederken ahlak sahibi olarak işin gereğini yapmak olmalıdır.
            Kısaca amaçla birey hem bilgi ve beceri ile donatılacak hem de ahlaklı olacak.
            Maalesef eğitimde böyle bir amaç ortada yok. Bilgi ve becerilerle donattığımız bireylerin davranış bozukluğu içinde olduklarını görüyoruz.
            Tabii ki, “Salih bir insan” yetiştirmeyi hedefliyorsanız uygun program hazırlamak ve uygulamak durumundasınız. Üzülerek belirtmeliyim ki, mevcut programlar daha da kötüleştirilmeye çalışılıyor.
            İmam-Hatip Liselerinin program çeşitliliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor ve İmam-Hatip liselerinin tercih edilmesini zorlayıcı işlemler yapılmaya çalışılıyor. İlave olarak üstün zekalılara yönelik yapılmak istenen programlar değerlerimizden tamamen kopuk bir şekilde hazırlatılmaya çalışılıyor.
            Biz bakanlıktan okul öncesi dini eğitim programı beklerken tam tersi icraatlar yapılıyor.
            Bakanlığın bilerek toplumu yanlış yönlere sürüklemeye çalıştığını düşünüyorum.
            Buradan Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum.
            Maalesef eğitim ile yetkilendirdikleriniz sizi yanıltıyor. Ne külliyedeki eğitim ve kültür kurulundan ne de eğitim bakanlığından “Salih insan yetiştirme” konusunda olumlu bir icraat görülüyor.
            Mevcut tutumun zararları yıllar sonra daha büyük felakete ve tedavisi mümkün olmayan arızalara yol açacağını düşünüyorum. Umarım ki, kısa sürede tedbir alınır ve sağlıklı icraat yapacak kişiler görevlendirilir.
            Bir diğer konu “aile”dir.
            Genel olarak ifade edeyim. Maalesef “aile” sadece Avrupa’da yok olmuyor. “Aile” ülkemizde de hızla dağılmaya, yok olmaya ve içtimai çürümelere sürükleniyor. Mevzuatın bireyleri ve toplumları şekillendirdiğini bilmeyen yok. Hele hele mevzuat dayatmacı ise felaket artar. Maalesef bugün ülkemizde “aile”yi dağıtan ana sebeb yürürlüğe konulan ve ithal edilen mevzuattır.
            İstanbul sözleşmesi, 6284 sayılı kanun ve “aile” kavramı ile ilgili diğer mevzuat felaketi büyütüyor.
            Şeref Malkoç’un ifadesiyle maalesef “aileyi yok eden mevzuat” çıkarılmış durumda.
            Acile inancımıza göre düzenleme yapılmalıdır.
            Düzenlemeler yapılmaz ise bilinmelidir ki, felaket daha da büyüyecek. Cinayetler, kinler, nefretler, evden uzaklaştırmalar ve dağılmalar artacak. Moda tabirle bu bir kehanet değildir.
            Görünen köy kılavuz istemez demiş atalarımız. Köy görünüyor.
            Aileler dağılıyor, toplum çürüyor ve huzursuzluk artıyor.
Sayın Başkan
            Bütün bu yanlışların oluşturulmasında etrafınızdaki ve görevlendirdiğiniz kişilerin sebep olduğunu hissetmeyen yoktur herhalde.Politika oluşturacak kurullara, bakanlıklara ve bürokrasiye yapılan atamaların ekseriyeti umut kırıcıdır. Düzelme olacağına yanlışlık katlanmıştır.
            Umarım ki, etrafınızı kuşatan bu tiplerden kurtulur, bu ülkenin ve ümmetin sevdalılarına danışır ve tahribatın ortadan kaldırılmasına vesile olursunuz.
            Sayın başkan
            Bilmelisiniz ki, Siyonist haçlı zihniyetinin şeytanları (fetö imamı demek yanlış) boş durmuyor. Dailer (propagandistler) önce yanlış iş yaptırıyorlar sonra bu yanlışları toplumsal huzursuzluğu daha da arttırmak için kullanıyorlar.
            Yıllarca merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile siyasette bulunmuş ve hiçbir beklentisi olmayan bu ülkenin bir sevdalısı olarak “eğitim” ve “aile” konusundaki yanlış icraatları dile getiriyorum, yazıya döküyorum. Kısaca “emri bil maruf” doğrultusunda vazifemi yerine getirmeye çalışıyorum.
            Geliniz eğitim ve aile kavramlarında oluşan tahribatı ortadan kaldırınız ve gönül huzuru ile mutlu ailemiz ve Salih insan yetiştirme programımız var diyebilelim.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?