22 Temmuz 2020 Çarşamba

Ayasofya'nın ihyasına ve Kanal İstanbul projesine karşı çıkan zihniyet aynı


Ayasofya'nın ihyasına ve Kanal İstanbul projesine karşı çıkan zihniyet aynı

            Veysi Erken

             Lafı eğip bükmeden konuşan yazan çok az.
             Hele hele siyasetle değil politika ile ilgili olanların ekseriyeti lafı eğip bükmeden konuşmaları mümkün görülmüyor.
            Tabii ki,  bu sahip olunan değerler ve değerlere istinat eden zihniyetle doğrudan ilgilidir.
             Sadece iki konuyu esas alarak tahlil yapabiliriz.
            Bunlardan birisi Ayasofya'nın tekrar cami olarak ihya edilmesi kararı ile ilgili tutum ve davranışlar, diğeri Kanal İstanbul projesine karşı takınılan zihniyettir.
            İkisine de karşı çıkan yerli ve İslami ittihatçı zihniyetin varisleridir.
            ttihatçı zihniyeti tahlil ettiğimizde hep yıkıcı olduğunu görürüz.
            Bunun başlıca sebebi bu zihniyeti oluşturanların yerli olmayışıdır.
            Bu zihniyeti CHP tevarüs etmiş ve ülkemizdeki her olumlu gelişmeye karşı çıkmayı marifet olarak görmüş ve görmektedir.
            Bu zihniyetin temel ilkesi "halka rağmen halk için"dir. 
             Kısaca halkın ve ülkenin lehine olabilecek her gelişmeyi engellemeye çalışma o zihniyet için temel görevdir.
            Bu zihniyeti sadece CHP tevarüs etmiş değildir.
            Ona iltisaklı olan her kurum, parti, dernek vs. de tevarüs etmiş ve olumlu icraatlardan rahatsızlık duyarlar.
            Dün bu kadar elektriği ne yapacaksınız diyen, boğaz içi (15 temmuz şehitler köprüsü) elemanlar bu melun zihniyetin elemanlarıydı.
            Aynı zihniyetin elemanları ve iltisaklıları aynı şekilde hem Ayasofya'nın cami olarak ihya edilmesine hem de Kanal İstanbul projesine karşı çıkmaktadır.
             Tabii ki, karşı çıkma bazen dolaylı olarak yapılmaktadır.
            Özellikle son bir ay içinde yapılan açıklamaları inceleyiniz bu zihniyetin elemanlarını ve yapılarını çözersiniz.
            Ben bunu yıllar öncesinden çözdüğüm için şunu rahatlıkla ifade ediyorum ve yazıyorum. 
            Bu zihniyeti yetmişli yıllardan beri takip ediyorum ve geçmişi ile ilgili okuyorum.
            Vardığım netice gayet açık ve net.
 Bu zihniyetin bütün eylem ve söylemleri ülkemizin hayrına değildir.
Kısaca İttihatçı zihniyetin muakkipleri neye karşı çıkıyorlarsa o iş, icraat ve eylem Türkiye'nin lehinedir.
  Ayasofya'nın ibadete açılmasına ve Kanal İstanbul projesine karşı çıkıldığına göre bu iki iş Türkiye'nin lehinedir .
            Unutulmamalıdır ki, bu zihniyet batı ve batılla entegredir. İltisaklıları doğrudan veya dolaylı bir şekilde onların emir kuludur.
             Karşı çıktığı her şey Türkiye'nin lehinedir.
            Bence Kanal İstanbul projesinin temeli Ayasofya'nın ibadete açılacağı gün atılmalıdır.
             Böylece barajlara, yollara, köprülere, ihalara, sihalara, uzay merkezine karşı çıkan bu zihniyet bir daha bertaraf edilmiş olur.
            Selam ve sabırla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?