18 Eylül 2021 Cumartesi

CHP, HDP, İP ve SP Cumhurbaşkanlığı için adayı kendileri açıklayamaz

 CHP, HDP, İP ve SP Cumhurbaşkanlığı için adayı kendileri açıklayamaz

Veysi ERKEN

Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, HDP ve Temel Karamollaoğlu hatta bunlara Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlunu ekleyin kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağını açıklayamazlar.

Hatta kendilerinin aday olup olamayacaklarını da açıklayamazlar.

Çünkü bunların adayı açıklama iradeleri yok.

Bunu zaten açıklıyorlar.

Özellikle “satılmış medya ve kalemşorlar” bunları gündemde tutmak için var güçleriyle çalışıyor. Zaten satılmış medyanın görevi budur.

Piyonluklarının gereğini yapmak.

Sosyal medya denilen mecrada da yapılan aynı şey.

Bunu niye yazıyorum.

Elbette ki, tarihe not düşmek ve gezi zekâlı olmayan safdilleri intibaha davet etmek için.

Çok uzağa gitmeye gerek yok.

Hatırlayın 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimini.

Yerli ve milli olmayan İç ve dış odakların müdahalelerini.

367 uydurmasını?

Neyse ki, Rabbulaleminin lütfüyle kurulan tuzaklar yerle yeksan oldu. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve Devlet Bahçeli’nin katkılarını tarih yazdı ve yazacaktır.

Cumhurbaşkanı 2007’de gerçekleştirilen seçimden sonra seçildi ve Anayasa değişikliğine gidilerek Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi sistemine geçildi.

Tuzaklar ve oyunlar bitti mi?

Elbette ki, hayır.

2014 seçim öncesini hatırlayın, kurulmak istenen tuzakları ve yürürlüğe konulan senaryoları hatırlayın.

O günlerde tuzakların bozulmasına -Rabbulaleminin lütuf ve keremiyle- katkı sağladığımı başta beni istişareye çağıranlar ve yazılarımı okuyanlar bilir.

Tuzak ve senaryolar bitti mi?

Elbette bitmedi ve bitmeyecek.

Haçlı zihniyeti Türkiye’nin âleme nizam vereye çalışmasını engellemeye çalışıyor. Hayır diyen, diyebilen Türkiye istemiyor Siyonist zihniyet.

Onun için daim olarak piyonlarını ve yeni piyonlaştırdıklarını devreye sokuyor.

2018 seçimlerinde de tekrar sahneye konuldu.

Bugün de 2023 seçimleri için tuzaklar kuruluyor.

Türkiye’ye kaybettirecek bir adayın peşindedir melun zihniyet.

Yönetilebilen bir Türkiye istiyorlar.

Onun için Türkiye’ye muhalefet oluşturdular ve bu yolla kullanabilecekleri bir aday istiyorlar.

Bunun için Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Mithat Sancar (bugün parti başkanı sayıldığı için) ve onlara eklemlendirilen Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu ne kendi adaylıklarını açıklayabilirler ne de birini aday gösterebilirler.

Onlar ancak işaret edileni aday gösterebilirler.

Medya bunları ne kadar pohpohlarsa pohpohlasın, ne kadar şirin gösterirse göstersin kendileri kendi istekleriyle aday olamazlar ve birini aday gösteremezler.

Zaten bu gerçeği CHP’liler bilerek mi, bilmeyerek mi bilemem ama dile getiriyorlar. Bakın Hatay Belediye Başkanı bu gerçeği nasıl ifade ediyor. “…Cumhurbaşkanı adayı sadece başarı, sadece bekraunt, sadece birikimle olmuyor ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı yapacaklar. Bu şimdiki konuşulan diğer arkadaşlarımız olsun, sayın genel başkanlarımız olsun, benim ismim olsun. Bunlar sadece belli kurum ve kuruluşlar ve odakların öne sürdüğü isimler…"

https://www.sabah.com.tr/gundem/2021/07/19/chpli-lutfu-savastan-tepki-ceken-aday-aciklamasi-biden-soyledi-baskan-savas-dogruladi?paging=2

Daha açık nasıl dile getirilir.

Bu tuzağı bozmak için hepimize düşen görev vardır.

2023’e çok var demeden şer odaklarının ve onlara piyon olmuşların oyunlarını bozmak bu milletin sevdalılarının temel görevidir.

Eğer izzet-i nefsimize, hürriyetimize düşkün milletimizi seviyorsak, İslam’ı İslam olarak yaşamak istiyorsak tepemize üşüşmeye çalışan leş kargalarının oyununu bozmalıyız, bozmak mecburiyetindeyiz.

Leş kargalarının piyonlarını deşifre etmeliğiz.

Yalanlarını, iftiralarını, ithamlarını, ahlaksızlıklarını, inkârlarını her gün bıkmadan usanmadan aziz millete ve ümmete anlatmakla mükellefiz.

Felah için elbirliği ve gönül birliği ile hareket etme zamanıdır.

İpleri ve tasmaları dışarıda olanların bilinmesi gerekir ki, tuzaklar bozulsun. Ve mekeru ve mekerallah, vallahü hayrul makirin.  Ali İmran-54.”

Selam ve Sabırla…

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?