26 Eylül 2021 Pazar

Günümüzün Alagarson Saçlıları kim? Kimleri peşine taktılar

 Günümüzün Alagarson Saçlıları kim? Kimleri peşine taktılar

Veysi Erken

Nihal Atsız’ın “Topal Asker” isimli şiirini hiç okudunuz mu?

Ya hikâyesini.

Hikâyesinden bir bölüm. Hikâyeyi ve şiiri okumak veya dinlemek isteyenler linklerde bulabilirler. “Vapurun bir köşesinde de üç hanım kız oturmaktadır.  Kızlar bakımlı ve güzeldirler. İçlerinden biri yanındakilere Ahmet Turan’ı göstererek  güler. Sonra diğerleri de gülerler. Ahmet Turan yerinden kalkar Vapurun diğer ucuna geçer korkuluğa yaslanarak uzun uzun ve üzgün üzgün ufuklara bakar. Bir ara bir arkadaşı ona ; “Fransız ve İngilizler İstanbul’a geldiklerinde batılı olmayı batılılar gibi yaşamak olarak gören ve onlara gıpta ile bakan kimi aileler bu yabancı askerlere  çiçekler ve börekler vererek yalakalık yapmışlar.”

Bu sözleri hatırlar bu kızların da onlardan biri olabileceğini düşünür... Biz bunlar için mi savaştık şeklinde iç geçirir.  Nihayet vapur karşıya geçer. Ahmet Turan komutanın evini bulur. Komutanla kucaklaşırlar ve Ahmet Turan ağlayarak başından geçenleri anlatır. O sırada askeri tıp öğrencisi olan Nihal Atsız da oradadır. Bu anlatılanları dinler ve şiiri yazar.” https://www.gazetegebze.com.tr/oz-yurdunda-garipsin-oz-yurdunda-parya-makale,721.html

 

https://www.youtube.com/watch?v=SGGD8HcX6VA

Şiir şöyle başlar

 “Ey saçları “alagarson” kesik hanım kız!

Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!

Bacağımla alay etme pek topal diye.

Bir sorsana o topallık nerden hediye?

Sen Şişli’de dans ederken her gece, gündüz

Biz ötede ne ovalar, çaylar, ne dümdüz

Yaylaları geçtik, karlı dağları aştık;

Siz salonda dans ederken bizler savaştık.

…………………………………………………”

Evet, biz ne için yaşıyorduk, yaşıyoruz ve mücadele ediyoruz. Dün “çağrımız İslâm’da dirilişedir” derken bugün insanımızın bir kısmı saçları alagarson kesilmişlere nasıl dönüştürülmüş.

Nasıl değerlerimizle dalga geçen, tahrip eden ve bizi biz olmaktan çıkarmaya çalışan alagarsonlulara tabi olundu.

Gerçekten merak ediyorum.

Dün üç beş alagarson saçlı kızımız erkeğimiz varken bugün nasıl oluyor da yüzünü güneşe çeviren alagarsonluların peşine takılır olduk, yönümüzü ve duruşumuzu kaybettik.

Evet.

Zihnimiz alagarson saçlılar marifetiyle işgal edildi.

Bedenen biz olsak bile zihnen, ruhen ve yaşayışça biz olmaktan çıktık, uzaklaştık.

Hala Biden’in elemanı olan alagarsonluları ve iltisaklı oldukları yerleri, mahfilleri ve görevlileri savunur durumdalar pörsümüş olanlar.

Eskiden titre ve kendine dön deniliyordu.

Evet,

 Titremeler var zihinler ve beyinler felç olduğu için.

Beyinler ve zihinler mefluç.

Ahlak yok, insaf yok, vicdan yok.

Akıl tatile çıkarılmış.

Hayat felç olmuş duygular körelmiş.

Alagarson saçlılardan kurtulur mu, titrer ve kendine döner mi eskiden insanları İslam’da dirilişe çağıranlar.

Zannetmiyorum.

Çünkü Müslüman tereyağına benzer bozulunca zehir olur gerçeği var.

Buna rağmen ümitsiz değilim.

Çünkü “vela teknatu… “diyor Rabbulalemin.

Selam ve Sabırla…

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?