16 Mayıs 2022 Pazartesi

Şeytanlardan beri (uzak) olalım inşallah

 Şeytanlardan beri (uzak) olalım inşallah

Veysi ERKEN

İnsanoğlu imtihan dünyasındadır. Ayette “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. Mülk-2” hangimizin güzel amel yapıp yapmayacağımızın imtihanı için “ölüm” ve “hayat” gerçeğinin yaratıldığı ifade edilmektedir. Yine “İnsanlar, denenip sınavdan geçirilmeden, “İman ettik” demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar? Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de sınamıştık. Allah, elbette doğru olanları ortaya çıkaracaktır; keza O, yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır. Ankebut 2-3”

Tabii ki, imtihanın şekli şemaili vardır. Ayette “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz” derler. İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır. Bakara 155-157”

Elbette ki, imtihanı kazanmak için “insan” ve “cin” şeytanlarından uzak durmamız ve onların adımlarını takip ederek yollarından gitmememiz gerekir. “Ve de ki: “Rabbim! Şeytanların gizli kışkırtmalarından sana sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım rabbim!” Muminun- 97-98” ayetlerinde belirtildiği gibi şeytanlar bizleri muhtelif şekillerde ve sözlerle kışkırtmaya çalışır. Onların yanımızda bulunmalarına fırsat vermemenin yollu Allah’ın emirleri doğrultusunda yaşamak ve yasaklarından kaçınmaktır.

Esasında iki türde (insan-cin) olan şeytanlar her peygambere düşman kılınmıştır. “Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle baş başa bırak da âhirete inanmayanların kalpleri ona (o yaldızlı sözlere) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri kötülüğü bundan böyle de işlemeye devam etsinler. En’am 112-113” bu gerçeklikten hareketle peygamberin ümmeti olanlara da şeytan düşmandır ve ondan uzak durulması için çaba sarf edilmesi gerekir.

Şeytanlar her türlü yaldızlı sözlerle, çarpıcı ifadelerle insanı kandırmaya çalışır. Makam, mevki, şöhret, para, maddi imkân, cinsellik vs. vaatlerle insana yaklaşır ve kandırmaya çalışır.

Maalesef kananlar çoktur. Tarihte haşhaşi şeytanları ve günümüzde fetö şeytanları aynı vaatleri pek çok insanı kandırmış ve İslam’dan uzaklaştırmışlardır.

Özellikle “İnsan şeytanları” münafık karakterli tipler olarak karşımıza çıkar. Bunlar, “İman edenlerle karşılaşınca “inandık” derler, şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise “Biz sizinleyiz, biz yalnızca alay etmekteyiz” derler. Bakara -14” Ayetler şu şekilde tefsir edilmiştir. “Alay etmek, aldatmak, tuzaklara karşılık vermek” gibi fiillerin Allah’a nisbet edilmesi, bunları yapanları, fiillerine uygun bir şekilde cezalandırması, kazdıkları kuyuya kendilerini düşürmesi sebebiyledir; nisbet bu mânaya yöneliktir. Münafıklar durumlarını gizlediklerini ve müminleri aldattıklarını zannederek işlerini yürütürken ve bunda başarılı olduklarını düşünerek kendi aralarında müminleri alay konusu edinirken, Allah her şeyi bildiği ve Hz. Peygamber’e durumu bildirdiği için –yaptıkları, gizli kameradan ekrana aktarılan kimseler gibi– kendilerini alay konusu haline getirmektedirler. İkiyüzlülüğün dünyadaki cezası bununla da kalmamakta; kendilerini akıllı, iman edenleri de akılsız ve ahmak sananlar, kendilerine emanet edilen hayat, akıl ve irade sermayesiyle hidayet yerine sapkınlığı aldıkları için hayat ticaretini de iflasla kapatmaktadırlar. İnsanoğlunun hayat çizgisini belirleyen âmiller yalnızca onun kendi akıl ve iradesi, kendi çabasıyla elde ettiği bilgiler değildir; bunların ve daha başka âmillerin yanında eğitim çevresinin, rahmân veya şeytandan gelen yönlendirici etkilerin önemli tesirleri vardır. Şeytanın cin türünden yardımcıları olduğu gibi insanlar arasından edindiği işbirlikçileri de vardır. Bakara-14. Ayet “şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında...” diyerek bu saptırıcı etkiye işaret etmekte ve insanları, kimlerle beraber olduklarına, kimlerin tesiri altında kaldıklarına dikkat etmeleri konusunda uyarmaktadır. https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Bakara-suresi/14-16-ayet-tefsiri

Evet,

Bilinmelidir ki, şeytanlar her kılıkla, sözle ve vaat ile bizleri kandırmaya, içimizde ve yanımızda bulunmaya çalışırlar. Bu yaratılış gerçeğidir.

Müslüman ve mümin olan bunlardan uzak durmaya, yanından uzaklaştırmaya ve vaatlerine kanmamaya çalışmakla mükelleftir. Allah insana akıl, tefekkür ve tedebbür gücü vermiştir.

Bilinmelidir ki şeytanlar tefrikayı ister. Toplumu ayrıştırmaya çalışır. Türkiye’de İslam anlayışını doğrudan veya dolaylı yollarla ayrıştırmaya çalışan şeytanlar vardır. Bunların yaldızlı sözlerine kanmamak Müslüman olmanın gereğidir.

Hâsılı kelam İslam dışı ayrıştırıcı dil kullanan herkes şeytan mesabesindedir ve bunları ifşa ederek içimizden uzak tutmak mecburiyetindeyiz.

Selam ve Sabırla…

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?