Manevi Çelik Kubbe’yi İnşa Farzdır
Veysi ERKEN Dr.
Gök vatan’da “ÇELİK KUBBE” inşa edilmiş ve vatanımız muhafaza altına alınmış.
Bu gelişmelere sevinmeyen, desteklemeyen alçak ve haindir.
Bu ülkemiz ve bütün mazlum coğrafyalar için önemli bir safhadır.
Çelik kubbenin devreye alınması önemlidir ve bunun kadar, hatta daha önemlisi “manevi çelik kubbe”nin inşa edilmesidir.
Bilindiği üzere “şehirler imar edilirken, teknolojiler geliştirilirken nesiller ihmal edilirse, ihmal edilen nesiller imar edilen şehirleri ve teknolojileri imha eder.”
Bunun örnekleri çoktur.
Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre, Nuri Killigil, Nuri Demirağ, Necmettin Erbakan’ın geliştirdiklerini yerli ve İslami olarak yetişmeyen, yetiştirilmeye, içimize yerleştirilmişler tarafından imha edildiğini asla unutmamak lazımdır.
Günümüzde de manevi/İslamî anlamda çelik kubbe unsuru olarak yetiştirilmeyenler Selçuk Bayraktarları imhaya çalışıyorlar.
Bunun için diyoruz ki, “manevî/ İslamî Çelik Kubbe”nin inşası farzdır.
Herkesin malumudur.
Ülkemizde zihinler işgal edilmiş, gönüllü kölelik artmıştır. Maalesef her gün çoğaldıkça çoğalmaktadır.
Zihinler işgal edilip kültürel soykırım gerçekleşince Müslüman dediklerimizin ekseriyeti “Allah’a inanıyor, Allah yokmuş gibi yaşıyor” derekesine düşüyor. Tabii ki, bu derekeye düşme sebeplerinden birisi ve en önemlisi “para alan emir alır” kaidesi gereğince yaşayan “kanaat önderleri(!), “satılmış gazeteciler”, “ilim adamı sıfatlı akademisyenler”, “siyasi liderler” vs. gelir.
Hakikatte bunların hepsi toplumun eğitiminde, yönlendirilmesinde ve yönetilmesinde etkili kesimlerdir.
“Okullarda Ana damarı, Aort Damarı, Kılcal Damarları öğretmişler Fakat AR DAMARINI öğretmemişler” diye bir ifade duydum.
Maalesef eğitim sistemimizin AR DAMARI ile ilgili kısmı olan TERBİYE alanında yapılması, öğretilmesi gerekenler değil, tam tersine olan toplumda ahlakı, iffeti, namusu ortadan kaldırıcı fiiller, davranışlar, tutumlar ve tavırlar öğretilmektedir.
MANEVİ ÇELİK KUBBEMİZ yıkılmaktadır.
AR DAMARI terbiyenin konusudur ve MANEVİ ÇELİK KUBBE ile korunmak mecburiyetindedir.
Eğitim sistemi malum üzere iki kanatlıdır.
Terbiye
Talim.
Bu iki kanattan birisi veya ikisi ihmal edilirse yıllar boşa harcanmış olur.
TALİM boyutuna önem verilip TERBİYE boyutu ihmal edilirse canavarlaşmış kişiler yetiştirilebilir. TERBİYE boyutu tek başına esas kabul edilirse BECERİKSİZ, maharetsiz bireyler yetiştirilmiş olur.
Demek ki, sistemde iki kanat işlemelidir ki, eğitim sistemimiz uçuşa geçebilsin.
Bunun için eğitimin talim boyutu terbiye ile manevi çelik kubbe ile korunması şarttır, farzdır.
Maalesef kendilerini sistemin sahibi olarak gören AZGIN AZINLIK sürekli engeller çıkarıyor, manevi çelik kubbemizi çökertiyor, nesiller heba olmaya devam ediyor.
Bu konuda kararlı, cesur ve doğru adımlar atmak şarttır, gereklidir, manevi çelik kubbemizi inşa etmek farzdır.
Doğru adım, manevi çelik kubbenin inşa edilmesi çocuklarımıza İslam ahlak, namus, iffet anlayışını öğretmek, anlatmak ve yaşatmakla mümkündür.
Başka bir seçenek ve tercih yoktur.
Bir asrı geçkin zamandır eğitim sistemi denilen yapıda İSLAM’A yer verilmemiş, nesiller mahvedilmiş, manevi çelik kubbemiz çökertilmiştir.
Doğru olanlar, ülkesini sevenler “imalat hatası” durumunda olanlardır.
Vatan, millet, İslam, iman aşkı ile yanıp tutuşanlar, ahlaklı, iffetli ve namuslu kalanlar, kalmaya çalışanlar, manevi çelik kubbesini inşa ederler “imalat hatası” sonucu olanlardır.
Onun içindir ki “Okullarda Ana damarı, Aort Damarı, Kılcal Damarları öğretmişler, fakat AR DAMARINI öğretmemişler” ifadesi doğru bir ifadedir ve gereği yapılmalıdır.
Terbiye ile ar damarı konusu olan nitelikler behemehâl insanımıza, çocuklarımıza, gençlerimize öğretilmeli, anlatılmalı ve yaşatılmalıdır.
Manevi çelik kubbemiz inşa edilmelidir.
Felahımız, kurtuluşumuz ancak bu şekilde gerçekleşir.
Aksi takdirde ülkesini yabancılara, Siyonistlere, ahlaksızlara şikâyet eden, ülkesini satmaya çalışan, hırsızlığı, yolsuzluğu, rüşveti savunan, tecavüze uğrayan ve tecavüz eden tipler çoğalır.
Mevcut yapı da görüldüğü gibidir.
Maalesef yerli, milli ve İslami olanı reddeden, ahlaksızlığını aleni bir şekilde yaşayan, iffetsiz ve namussuzluğu yaşayış tarzı edinenler çoktur.
Ve bunlar toplumu çürütmeye, manevi kubbemizi çökertmeye devam ediyorlar.
Hani derler ya.
“Bir çürük elma sepetteki bütün elmaları çürütür.”
Maalesef bu haldeyiz.
AR DAMARIMIZ çatladı, Manevi çelik kubbemiz tamamen yıkılmak üzeredir.
Tamir ve tadil şarttır.
Aksi takdirde yıkılmak ve yok olmak kaçınılmazdır.
Selam ve Sabırla… 29.09.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?