Türkiye’de Yerli Görünümlü Gâvurlar Özür Diler mi?
Veysi ERKEN Dr.
Üniversite yönetimi öğrenciden özür diler mi?
Bu soru Türkiye’deki üniversitelerin yönetimi için geçerli değil. Ülkemizin cari hassasiyetleri(!) sebebiyle ancak “insanı güldürmeyin” denilebilir. Zira bizim ülkemizin kendine has şartları(!) ve dahi hassasiyetleri(!) yüzünden yöneticiler daima haklıdırlar(!). Haksız olduklarında bile haklıdırlar.
Has şartlar ve hassasiyetler olduğu müddetçe yöneticilerin hata yapmaları, öğrencilerden özür dilemeleri ve dahi öğrencilerin özgürlüklerinin tadına varmaları düşünülemez. Maazallah ülke çok zor(!) durumda kalır.
“Ülkenin kendine has şartları ve hassasiyetleri şartları”.
Bu terane ile halk yıllardır uyutulmakta ve ezilmektedir.
Ezilmişlikten elbette öğrenciler de nasibini alacak.
Başka ülkelerde durum nasıldır acaba? İşte Batıcılarımızın hayranı oldukları ama özel hassasiyetler(!) nedeniyle görmezlikten geldikleri Amerika Birleşik Devletlerindeki uygulamalar.
Sıkı durun.
Hadise bir Amerikan Üniversitesinde cereyan ediyor ve yönetim öğrenciden özür diliyor. Ne de olsa kendilerine has şartları ve özel hassasiyetleri yok dimi efendim.
Kendilerine has şartları ve hassasiyetleri olmayan Amerikan üniversitesi yönetimi kendi dini inançlarına mensup olmayan bir başka ifadeyle Müslüman bir öğrenciden özür diliyor.
Haber aynen şöyle: “Amerika Michigan Üniversitesi’ne bağlı Wishtino bölgesindeki Edebiyat Fakültesi’nde Müslüman bir bayan öğrencinin dersini besmele çekerek takdim etmesine engel olan öğretim üyesi ile fakülte yönetimi, yapılan şikâyet üzerine öğrenciden yazılı özür diledi. Müslüman bayan öğrenci, söz konusu fakültede derste bir konuyu takdim ederken besmele çekince, ders hocası öğretim üyesi, öğrenciye ABD’nin bir fakültesinde besmele çekemiyeceğini, Amerikan kültürüne uygun olarak davranmak zorunda olduğunu söyledi. Olayı kişinin inanç hürriyetine baskı şeklinde değerlendiren kız öğrenci, konuyu Amerika İslami İlişkiler Konseyi(CAIR)’ne intikal ettirdi. 4 Ocak günü fakülte yönetimine bir yazı gönderen İslam Konseyi(CAIR), yazıda ABD’nin ‘Din hürriyeti hakkı’ kanununun ön gördüğü, ‘talebeler, imtihan sırasında dua okumalarında hürdürler ve okul yöneticilerinin bu gibi dini faaliyetlere müdahale etmeleri yasaktır’ hükmünü gerekçe göstererek, fakülte yönetiminden, öğretim elemanını kınaması ve idarenin öğrenciden yazılı özür dilemesi talebinde bulundu. Bu dilekçe üzerine Fakülte Dekanı, Müslüman kız öğrenciye, yazılı bir özür belgesi göndererek, öğretim görevlisinin olayı yanlış anladığı açıklamasına yer verdi. Yeni Şafak 25.01.2001.”
Soruyorum Batıcı yöneticilerimize ve medyatörlere. Her fırsatta hayranı olduğunuzu beyan ettiğiniz ülkelerdeki uygulamaları başta üniversitelerimizde olmak üzere bütün kamu hayatında ne zaman uygulayacaksınız ve savunacaksınız.
Sizlerde dinî inancından dolayı örtünen, besmele çeken, namaz kılan öğrencilerden (memurdan, görevlilerden) ve özür dileyecek misiniz?
Tabi ki, bu müspet cevabı olmayan bir soru. Zira zehirleşenlerin düzelme ihtimalleri yoktur. Şöyle diyordu merhum Tahir hocamız “Müslüman tereyağına benzer, bozulunca zehir olur”
İşte ben zehirleşenlerden ve (yerli görünümlü gâvurlardan) bir şey beklemiyorum. Zehirleşenlerin özür beyan etmelerini beklemek ham bir hayaldir.
En doğrusu zehirleşenlerden bir şey beklememek ve onları hayatımızdan çıkarmanın yollarını keşfetmektir.
Selam ve Sabırla... 30.08.2025
Not bu yazı 25.01.2001. tarihinde yayınlanmıştır. Birkaç kelime değişikliği ve ilavesi yapılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?