30 Ağustos 2025 Cumartesi

Yerli Görünümlü Gâvurlar

Yerli Görünümlü Gâvurlar

Veysi ERKEN Dr.

Merhum Kadir Mısıroğu “Bizim yerli gâvurlar, GÂVURDAN daha şedid gâvurdur. Avrupa ile batmaya razıdırlar. İslam ile abad olmaya razı değildirler.” tespitinde bulunmuştu.

Bu tespiti şöyle düzeltmekte fayda vardır diye düşünüyorum.

Yerli görünümlü gâvurlar ve başkalaşıp onlardan olanlar, küfre rücu edenler, münafıklaşanlar daha şedid ve zararlıdırlar.

Gâvurlar ve onlara uyanlar toplaşırlar, toplaştırılırlar ve ülkemize, insanımıza, İslam’a zarar verirler, vermeye çalışırlar.

Yerli görünümlü gâvurlar ve onlara uyanlar toplandıkları ve toplaştırıldıkları yerler bellidir. Partiler, dernekler, sendikalar ve basın-yayın gibi kuruluşlarıdır.

Bunların bir kısmı kötülerin toplandıkları yerler olarak şöhret bulmuştur.

Genel olarak Jön Türk ve İttihatçı zihniyete sahip yerli görünümlü gâvurların toplandıkları yerler ülkemize, milletimize ve İslam’a hep zarar verme yerleri olmuş ve olmaya devam etmektedir.

Üzülerek belirtmeliyim ki, dün ilke ve ülkü sahibi olduğunu düşündüğümüz, zannettiğimiz, bildiğimiz pek çok kişi-ülkücü, akıncı, mücahit,-darül nedve- anlayışına sahip olan günümüzün yerli görünümlü gâvurları Ebucehillere doğru koşmaya ve zehirleşmeye başlamış ve zehire dönüşmüştür.

Geçmişte belki iyi idiler ama günümüze baktığımızda darül nedvenin elemanlarına dönüştüklerini, münafıklaştıklarını, inançlarını terk ettiklerini, zehire dönüşerek etrafı zehirlemeye başladıklarını görüyoruz.

Maalesef Ebucehil denilen Ömer bin Hişam zihniyetinde olanların davetine icabet ettiler, küfre saplandılar, münafıklaştılar.

Metamorfoz, istihale geçirdiler.

Başkalaştılar.

Doğru yoldan çıkarak sapık yollara saptılar. Ülkemizi zehirlemeye başladılar.

Sonuçta dün savunduklarının tersini yapmaya ve yaşamaya başladılar.

Şan, şöhret, makam, mevkii, para, pul veya başka sebeplerle darul nedveye yöneldiler.

Belki yıllardır görevliydiler içimizde.

Belki önceden de münafık idiler.

Kısaca istihale geçirip ilkesiz ve ülküsüzleşenler darül nedvenin çağırıcısı Ebucehil’in zihniyetinin, gayesinin temel savunucuları ve yöntemlerinin esas uygulayıcıları oldular.

Siyonist haçlı zihniyetinin elemanları gibi konuşmaya, yazmaya ve darul nedveyi savunmaya başladılar.

Darul nedvenin iltisaklıları haline dönüşen bu tiplerin kimi baş kimi. ... danışmanı oldu.

Makam veya para için bu kadar başkalaşım fazla değil mi diye soranlara merhum Tahir Silahtaroğlunun öğrettiği darb-ı mesel ile cevap veriyorum.

“Müslüman tereyağı gibidir, bozulursa zehir olur.”

Bunlar zehirleşenlerdir.

Artık toplanma ve istişare yerleri günümüzün dar’un- nedveleridir.

Hatta zehirleşenler, darül nedvenin eskiliği ve pisliğiyle övünmeye başladılar.

Türkiye'nin Darul nedvesini bilenler bilir. Bilmeyenler öğrensin.

10 yılda Osmanlıyı darmadağın eden İttihatçı kafalıların toplandıkları yerler günümüzün Dar’un Nedveleridir.

Niyet kötü olunca akıbet de kötü oluyor.

Düşünceleri, ilkeleri ve eylemleri halka hep yabancıdır ve yıkıcıdır ve yerli görünümlü gâvurcadır.

Siyonist uşağı, Gazze’nin, Gazzelilerin, Uygurların düşmanıdırlar.

Türkiye’ye ve İslam’a muhaliftirler.

Ve onlara katılanlar başkalaşan, onlara uyanlar da Türkiye muhalifi oldular.

Unutulmamalıdır ki, mel’un zihniyete yaklaşanlar onlarla benzer, aynileşir ve şerleşir, GÂVURLAŞIR ve zehire dönüşür.

"Anlayana sivrisinek saz, Anlamayana davul zurna az"

Selâm ve sabırla... 30.08.2025

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?