Münafıkları/ Fasıkları/ Müfsitleri Boykot
Veysi ERKEN Dr.
Cenaze
namazını kılmama ve kıldırmama bir cihadtır, boykottur.
İnsanımıza/İslam’a/ Müslümanlara hakaret ve tezyif alabildiğine devam ederken
cılız da olsa bir ses geldi.
Falan ahlaksız, edepsiz, şerefsiz, namussuz, İslam ve insan düşmanı “adem”lerin cenaze namazını kılmayacağız ve kıldırmayacağız.
Bu tepkiyi duyunca ne kadar sevindiğimi tahmin edemezsiniz.
Bu tür tepkilerde/boykotta geç
kalınmıştır. Umulur ki, boykot daim
olur.
Çölün suya hasreti gibi münafıkları, İslam düşmanlarını boykot etmeye, onlara
tepki göstermeye ve fiili dualara hasret kaldık.
Bu ses cılız kalmamalı ve tepki sadece cenaze namazı ile sınırlandırılmamalı.
Boykot her yönü ve şekliyle olmalıdır.
Zira şimdiki mahut ahlaksız zevat
geçmişin münafıklarından daha berbatlaşmışlardır.
Bilinen bir hadiseyi tekrarlamakta fayda vardır.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) döneminde yaşayan Abdullah b. Ubey Selul ön saflarda namaz kıldığı halde
Müslümanları tahkir ve tezyifte ileri giden bir “adem”dir.
Bu zat tıpkı bugün sıkıştıklarında
biz de Müslüman’ız diyenler gibi kendisinin Müslüman olduğunu ileri sürmekle
beraber Müslümanlara eziyet etmekten ve iftira etmekte geri kalmamakta idi.
Abdullah b. Ubey’in vasiyeti üzerine Hz. Peygamber namazını kıldırır.
Bu hadise üzerine vahyedilen bir ayette bu tip insanların cenaze namazının
kılınmaması emredilir.
“Bir daha onlardan ölen kimsenin cenaze
namazını asla kılma ve sakın mezar başında da bulunma: Çünkü onlar Allah’ı ve
elçisini inkâra yeltendiler ve bu günah içinde öldüler.” Tevbe 84
Ayet gayet açıktır.
Ayet inanan herkesi, her Müslüman’ı ikaz etmektedir.
Müslüman’a eziyet eden, münafık tavır sergileyen herkesin boykot edilmesini
emretmektedir.
Hayatımızın tanziminde vahiy esas olmuş olsa bugün bu zillete duçar olmayız.
Siyonistleşmiş münafıkları tasfiye
ederiz.
İşte sivil toplum kuruluşu olan bir sendikanın tepkisini bu açıdan anlamlı
buluyor ve destekliyorum.
Ümidimiz ve dileğimiz yıllardır muhtelif adlarla sürdürülmekte olan baskı,
zulüm, işkencenin bu tür boykotlarla sona erdirilmesidir.
Unutulmamalıdır ki, bu ülkenin asli
sahipleri en az kendisini ezmeye çalışan sabatayist çete kadar cesur, kararlı
ve inançlı olmak mecburiyetindedir.
Müslüman cesur, kararlı ve cihad
ehli olmakla mükelleftir. Bu nitelikler, hasletler olmazsa ezilme ve münafık
sabetayistlerin hâkimiyeti devam eder.
Bilinmelidir ki, sabatayist çetenin mantığı siyonistçedir. Yumruğu vurur sonra döner dayak yediğini söyler.
Artık bu mantığı çözmek ve oyunu boykotlarla bozmak gerekir.
Cenaze namazı tepkisi umarım ki, başlangıç olur ve dalga dalga bütün alanlara
yayılır.
Ömrüm boyunca yapmakta olduğum bir boykotu gündeme taşıyan sendika
yöneticilerini tebrik ediyorum. Temennim bu konunun soğumasını ve gündemden
düşmesini engellemeleridir.
Konunun diri tutulması her Müslüman’ın görevidir.
Ey inananlar topluluğu gevşemeyiniz, gevşemezseniz zafer bizimdir. Bu ilahi bir
taahhüttür.
Cemadat değil de cemaat iseniz?
Buyurunuz münafıklıkta ve zalimlikte Abdullah b. Ubey’i kat be kat geçen
“adem”lerin cenaze namazını kılmamaya.
Sadece cenaze namazlarını, taziyelerini değil her şeylerini boykot etmeye.
Var mısınız?
06.10.2003.
Selam ve
Sabırla... 26.08.2025 Ufak tefek değişiklik yapılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?