22 Nisan 2020 Çarşamba

Pandemiyi azaltmak için : Öğrenciler mezun ve sınıf geçmiş kabul edilsin

Pandemiyi azaltmak için : Öğrenciler mezun ve sınıf geçmiş kabul edilsin

 Veysi Erken

     Bir afet musallat oldu. Adı pandemi. Dilimize yerleşti. Pandemi: "En basit tanımıyla dünyada eşzamanlı olarak çok yaygın bir şekilde çok fazla sayıda insanı tehdit eden bulaşıcı hastalıklara verilen isim". 
    Demek ki,hem bulaşıcı hem de yaygın.
   Tedbir olarak EVDE KAL denildi.
   Evet.
  Evde kalıyoruz da hastalığın en önemli tetikleyicisi olan gerginlik ve stresten uzak durabiliyor muyuz?
    El cevap. Hayır.
    Bunu fark eden yetkililer Toplum Bilimleri Kurulu oluşturmuş.
  Kurula gerek var mı?
    Olabilir.
    Bu afetin toplumdaki tahribatını anlamak için eğitim camiasına bakmak kafidir.
    Hepimiz biliyoruz ki, ani bir kararla okullar tatil edildi.
   Özellikle üniversite öğrencileri bulundukları şehirleri apar topar terk etti. Kısa bir süre sonra döneceklerini ümit ettiklerinden ders araç gereçlerini bile almadan ayrıldılar.
    Bu arada uzaktan eğitim yapılacak denilerek öğrenci öğretmen ve veliler büyük bir gerginliğin içine itildler.
    Salgından koruyalım derken hastalığı arttıran gerginlik ortamına taşınmış oldular.
   Önemli olan durum tespiti değil, çözüm geliştirmektir.
   Teklifimizi yaptık. Bu dönem için " son sınıf öğrencileri mezun ara sınıf öğrencileri bir üst sınıfa geçmiş kabul edilsin"
    Teklif yerindedir. Geçerlidir.
   Ve. Dönemliktir.
   Umarım ki vakit geçmeden yetkililer harekete  geçer.
   Teklif eğitim camiasında yankı bulmuştur. Umarım ki Toplum Bilimleri Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı makamında da kabul görür ve öğrenciler, öğretmenler ve veliler gerginlikten kurtularak sağlıklarına kavuşur.
    Bir eğitimci ve çocuk edebiyatı uzmanı olan ve halen aktif bir şekilde görevini ifa eden Zeki Gürel hocamızın değerlendirmesini sizlerle paylaşıyorum. Doğruluğuna inanıyorsanız sız de  insanımızın Ruh ve Beden sıhhatine katkı sağlayın.
   İşte Zeki Gürel hocamızın katkısı:                                       BİR DE BU AÇIDAN BAKALIM:
                     ÖNCELİĞİMİZ PANDEMİ SÜRECİNDE ÖĞRETİM Mi EĞİTİM Mİ? 
                                                     RUH VE BEDEN SAĞLIĞIMIZ MI?
                                                                                                                                                                 "1.Pandemi Süreçinde Uzaktan Öğretim ve BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Bütün bilim adamlarının hem fikir oldukları bir şey var; o da bu tür salgınlarda/hastalıklarda vücudun bağışıklık sitemi çok önemlidir.
Bu süreçte her kademedeki okulun öğretim sürecini internet üzerinden yapma kararı almış olması:
Örgün eğitime devam eden öğrencilerin, onlarla öğretim sürecini sürdüren öğretmen ve akademisyenlerin, idarecilerin ve anne-babaların, evlerdeki diğer fertlerin bu süreç psikolojilerini olumsuz etkilemektedir. Hâl böyle olunca da stresten vücutlarının bağışıklık sitemi çökmekte ve virüse/doğabilecek diğer hastalıklara karşı dirençleri azalmaktadır. Bu durum, fertlerin ve toplumun sağlığı açısından telafisi imkânsız sonuçlara yol açmaktadır.
İşte bundan dolayı uzaktan eğitim süreci bir an önce sonlandırılmalıdır.
2. Pandemi Süreçinde Uzaktan Öğretim ve EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİNE AYKIRILIK Hazırlıksız yakalanmanın telaşıyla, toplumun her kesimiyle enine boyuna tartışılmadan, doğuracağı sonuçlar öngörülmeden, iyi niyetle başlatılan uzaktan öğretim süreci -her kademedeki eğitimde- eğitimde fırsat eşitliği ilkesini yerine getirmekten uzaktır. Bu açıdan bakıldığında hukuki olarak sıkıntılı bir durumdur.
Üniversitelerimiz açısından baktığımızda mevcut üniversitelerimizden en az 3/1’inin UZEM Uzaktan Eğitim Merkezi bulunmamaktadır. Olanların da sistemi hizmeti hakkıyla yürütmekte zorlanmaktadır. Dolayısıyla bu eğitimi alamayan öğrenciler bulunmaktadır. Veya pek çok farklı yaklaşım ve teknik yöntemle ders alan öğrenciler olabilmektedir. Pek çok öğrencinin bulunduğu yerler böyle bir eğitim için imkânsızlık içindedir. Öğrenciler teknik donanımdan uzak olabilirler çünkü 3 haftalık bir ara için yurtlarından ve kaldıkları evlerden ayrılıp memleketlerine gittikleri için bilgisayarlarını yanlarında götürmediler, geri dönüp alma şansları da olmadı. Ailelerin çocuklarına yeni bilgisayar alacak imkânları da olmaya bilir. Bir ailede üniversitede okuyan 3 çocuk, orta ve ilköğretimde de okuyan iki çocuk varsa hangisine bilgi sayar alacak? Köyde internet çekiyor mu? Bütün bunlar çocukları, gençleri ve aileleri strese sokmaya yetmektedir. Bu stres de vücudun bağışıklığını zayıflatmaktadır. Ayrıca eğitimde fırsat eşitliğine de aykırı bir durum oluşmaktadır. Ayrıca bu durum dinî açıdan bakıldığında pek çok hususta kul hakkı da doğurmaktadır. İnsana sağlığı/canı emanettir; bu mesele emanet açısından da ayrıca değerlendirmeye alınmalıdır…"
    Teşekkürler Zeki hocam. Özelde öğrencileri genelde topyekûn Türkiye'nin insanını düşündüğün için.
   Sıra yetkililerde.
     Bir an önce " son sınıf öğrencileri mezun ara sınıf öğrencileri bir üst sınıfa geçti" açıklamasını yaparak "Beden ve Ruh" sağlığımıza katkıda bulunun.
     Selam ve sabırla.. .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?