23 Kasım 2021 Salı

Hukuk Hâkim Değilse Sanal Suç Her Zaman Mümkündür

 Hukuk Hâkim Değilse Sanal Suç Her Zaman Mümkündür*

Veysi Erken

 

             “Ya korkularımızla koyun koyuna yatıp, hiçbir şey üretmeden kendimizle cedelleşmeye devam edeceğiz ya da birbirimize ve hayat tarzlarımıza tahammül edip, prangaları sökerek geleceğe doğru dev bir adım atacağız...”

                                                                                               Muhsin YAZICIOĞLU

“Hak hukuk hak getire”. Bu deyimi duymayanımız yoktur sanıyorum. Deyim, bir ülkede yaşanan hukuksuzluğun kısa, net ve öz bir izahı durumundadır.

Hakkın en çok ihlal edildiği ülkelerin başında kalabalıkların egemenliği yerine, egemenlerin kalabalıkları gütmüş olduğu yerlerdir.

“Kalabalıkların egemenliği değil, egemenlerin kalabalıkları”...

 Bu durumlarda egemenler kendilerini “He-Man” ilan eder. Bütün güç kendilerindedir. Hatta kendilerinin söz sahibi olmadıkları hallerde toplumun, demokrasinin, insanlığın ortadan kalkacağını ileri sürmekten geri durmazlar. Her şey onlarla kaimdir!..

Kendilerini He-Man ilan edenlerin söz sahibi oldukları toplumlarda halk koyun hükmündedir. He-Man olanlar her şeyin belirleyicisidir.

 “Hukuk herkese lazımdır” gerçeğini kabul etmezler. Egemenler için kanunlar heva ve heveslerine göre yorumlanabildiği ölçüde geçerlidir.

He-Man konumunda olanların hevâ, heves ve menfaatlerine hizmet etmeyenler için daima “suç” icat edilir. Zira onlar için suç icadı zor bir zanaat değildir.

“He-Man”lere muti olmayanlar için “sanal suç” her zaman bulunur.

 Onlar, bir başka deyişle sanal suçlar raflarda saklanır. Hatta kokmasın diye tuzlanır, salamura edilir. Zira sanal suç egemenlerin dışında kalan herkes için lazımdır(!).

 Kaçınmak da mümkün değildir toplumu oluşturan kalabalıklar için.

Egemenlere “kaşın karadır, gözün eladır” şarkısını söyleseniz suç teşkil eder. Çünkü bu şarkı imâlarla doludur, hakaret ifade eder!...

Temyizi kabil olmayan sanal bir suçun teşekkülünün vasıtasıdır.

Egemenler sanal suçları işleyenleri bulmak ve onlara suçlarını itiraf ettirmek için her yola başvurmaktan geri durmazlar. Çünkü bütün yollar Roma’ya çıkar. Tıpkı “Hayvan Çiftliği”nde olduğu gibi(1).

 “Hayvan Çiftliği”ni okuyanlar bilir.

 Egemen olan Napoleon, hâkimiyetini daim eylemek için her yolu mubah görür. Geçmişte kendisiyle aynı safta olan Snowball’ı saf dışı edip düşman ilan ettikten sonra bütün olumsuzlukların ve haksızlıkların kaynağında Snowball’ın olduğunu etrafa yayar. Tabii ki, hamili kartlıları vasıtasıyla. Tıpkı bugünün hamili kart olan bir kısım medya kalemşorlarının fitne yayıcılığı yaptığı gibi.

İşte He-Man konumunda olan Napoleon sanal suçlarla suçladıklarının itirafta bulunmalarını ister.

İtiraf ve itirafın akabinde hemen ceza vardır.

 Ceza itirafçının itlafıdır.

Hak hukuk hak getire deyimi burada bütün harflerine kadar geçerlidir. Çünkü sanal suçlar çiftliği “korku çiftliği”ne çevirmiştir.

Zihinden bile geçmeyen şeyler için suç bulmak ve zihinden bile geçmeyenler için çiftlik sakinlerini cezalandırmak her zaman ve zeminde geçerlidir.

Yeter ki, Napoleon taifesiyle birlikte mutlu ve mesrur olsun.

Hulasa-i kelam, bir ülkede hukuku hâkim kılamazsanız o ülkede kendilerini He-Man ilan eden “sanal suç” mucitlerinin hâkimiyeti devam eder.

Vesselam. 14.11.1998

·         Değişen bir şey var mı?

 

 1-Orwell, George. :Hayvan Çiftliği, M.E.B. Yayınları, İstanbul 1997.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?