6 Mayıs 2020 Çarşamba

Kriz (buhran, bunalım) Yönetimi


Kriz (buhran, bunalım) Yönetimi

   Veysi Erken

   Hamaset muhtevalı yazmak zor değil.
   Buhranın hâkim olduğu zaman diliminde hamaset veya hesabi değil Hasbi yazmak önemlidir.
    Buhranın hâkim,afetin salgın olduğu bu dönemde yazılanların ekseriyeti maalesef ya hamaset veya hesabi olduğunu görüyorum.
   Hayatı Kur'an'ı Kerim eksenli okumaya çalışıyorsak ülkemize katkı, yönetime yol gösterici yazmamız gerekir.
  Bir başka deyişle hasbi olmak durumundayız.
   Peki, bu buhran dönemi nasıl yönetilmelidir.
  Bize göre ynetilme iki boyutlu olmalıdır.
   Maddi ve manevi (psikososyal) boyutlar birbirini tamamlayacak şekilde ele alınmalı ve buhran fırsata çevrilmelidir.
   Ülkemizin potansiyeli buna uygundur.
   Yeter ki, zamanında ve doğru karar alınsın. Bayrak zamanında ve yerinde dikilirse anlamlı olur.
  İçinde bulunduğumuz krizi fırsata çevirmek için bütün maddi alanlarda millileşme ve yerlileşmeye hız vermemiz gerekir. 
   On dört günde solunum cihazı üretebiliyor, kırk beş günde hastahane inşa edebiliyorsak başka işleri de yapabiliriz.
  Beş babayiğit iki ayda otomobil fabrikasını hayata geçirmelidir diye düşünüyorum.
   Özellikle yazılım alanında hızlı iş yapmak durumunda olmak bir zorunluluktur. WhatsApp, zoom gibi yerli programlar hemen devreye alınmalı, bağımlılıktan kurtulmalıyız.
    Bunun için öğretim kurumlarımızı hızlı bir şekilde üretim yerlerine dönüştürüp ihracatımızı arttırmalıyız.
   Bilhassa sağlık sektöründe solunum cihazı ile yetinilmemeli bütün alet edevat için harekete geçilmelidir.
   Türkiye'de bunları gerçekleştirmek mümkün. Yeter ki, hantal yapıyı ortadan kaldıracak kararlar alınsın.
   İnsanımız motive edilirse yapamayacağımız bir şey yok biiznillah.
    Krizin yönetilmesi sadece maddi unsurlarla olmaz ve olamaz.
   Maddi unsurlarla birlikte manevi alan yönetilemezse kriz derinleşir.
   Maalesef manevi boyutun ihmal edildiğini görüyoruz.
   Örnek olsun diye eğitim camiası ile ilgili epeyce yazdım.
  Özellikle öğrencilerin bunalıma sürüklendiğini ifade ettim. Hala tedbir alınmış değil.
   Maalesef manevî kriz dizilerle, hastahanelerdeki alkışlarla, insani ilişkilerin tahribatı ile derinleştiriliyor.
    İnsani ve İslami değerler tamamen hayattan tasfiye edilmeye çalışılıyor.
    Yönetim maddi yönden krizi azaltmaya çalışırken manevi boyutunu ihmal ediyor.
   Şayet yönetim krizi fırsata çevirmek istiyorsa iki boyutlu düşünmek mecburiyetindedir.
    Yönetim, özellikle Cumhurbaşkanı etrafını krizi iki yönüyle yönetebilecek kişiler ve müşavirlerle tahkim etmek durumunda olmalıdır.
   Aksi takdirde maddi krizi anlatsak bile manevi kriz derinleşir ve uzun zamanda etkinliğimizi ortadan kaldırır.
    Tarih manevi krizi yönetmeyen ülkelerin ve yönetimlerin mezarlığı durumdadır.
   Bizler ülkemizin güne ve geleceğe damgasını vurmasını ve yönlendirmesini istiyoruz.
    Çünkü medeniyet  Cumhurbaşkanının ifadesiyle imkan işi değil vicdan işidir.
  Vicdanın sesini hakim kılmak için maddi ve manevi krizi fırsata çevirmemiz gerekir.
    Selam ve sabırla....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?