6 Mayıs 2020 Çarşamba

Ulema ve Umera


Ulema ve Umera

   Veysi Erken

 Yazıya başlamadan önce yaptığım ilk iş euzu besmele okumak ve hamdu sena ile dua etmektir.
   Sonra iki merhum şahsiyetin sözlerini unutmadan yazıya başlarım.
   Merhum Galip Erdem bir yerde yazmaya başladığında giriş cümlesi "belki inandıklarımın hepsini yazmam ama, inanmadıklarımı asla yazmam" diye şerh düşerdi.
    Merhum S.Ahmet Arvasi ise " başkasının gündemiyle yazmayacağım" diyordu.
   Bu iki ifadeyi düstur edinmeye çalışıyorum.
   Gayret bizden tevfik Allah'tan inancıyla yazmaya çalışıyorum.
   Cenabı Allah bizleri sıratı mustakim üzere hidayetini nasip etsin.
   Böyle bir girizgahı günümüzün Umera ve ulema zannedilen kesimin olay ve olgular karşısında takındığı tutum yüzünden yaptım.
   Maalesef ulema ve umera dediklerimizin ekseriyeti uyurgezer durumdadır.
   Herhangi bir olay veya olguya zamanında ve zemininde görüş beyan etmiyorlar.
  Olay veya olgu gerçekleştikten ve olumsuz etkileri görüldükten sonra klevye kahramanlığı yapıyorlar.
   İki misal vereyim.
   Birincisi malum 6251 ve 6284 sayılı kanunlar. Bilinen adlarıyla İstanbul sözleşmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele.
    Her iki kanun, kanunlaşma sürecinde maalesef ulema ve umeradan ses çıkmadı.
   Biz yazarken niye yazıyorsun diyen günümüzün klevye kahramanlığı yapan dostlar (!) vardı.
   İkinci misali gunumuzle ilgili olsun.
   Malum ister laboratuvar ortamında, ister tabii yolla çoğalmış olsun.
   Fark etmez.
   Bir virüs hayatımızı alt üst etti.
 Teferruatına ve tafsilatına girecek değilim.
   Bu durum bilhassa maarif camiasının maneviyatını tahrip etmiştir.
  Zira, eğitim camiası da hazırlıksız yakalandı.
    Özellikle üniversite öğrencileri tamamen hazırlıksız yakalandı.
  Ders alet ve edevatını almadan şehirleri ve yurtları terketti.
   Uzatmaya gerek yok.
     Mevcut durum belirsizliği beraberinde getirdi.
   Belirsizlik tükenmişlik sendromu oluşturdu.
   Bu duruma da geçmişte olduğu gibi ulema ve umera sessiz.
    Üç maymunu oynama hikayesinden ilham alınmış bir sessizlik.
   Cumhurbaşkanı gayret ediyor.
   Ama ulema ve umera sessiz.
   Bu konuda tefekkür edenlere de yahu niye görüş belirtiyorsunuz mealinde akıl vermeye çalışıyorlar.
    Bu milletin bir sevdalısı olarak milletimiz bunalıma girmesin. Bu afeti mümkün olduğu kadar az hasarla anlatalım diye çaba harcıyoruz.
    Geliniz çözüm için çaba harcayın.
    Ulema denilen bireylere diyorum ki, benim çözüm teklifim açık.
    Belirsizlik ve tükenmişlik duygusunu ortadan kaldırmak için son sınıf öğrencileri mezun ara sınıf öğrencileri bir üst sınıfa geçmiş kabul edilsin.
    Çünkü, bilgi ve beceri eksikliği giderilir. Duygusal çöküntünün tamiratı zor.
    Sizin bir teklifiniz ve çözümünüz varsa sessiz kalmayın.
   İş işten geçtikten sonra klevye kahramanlığı yapmayın lütfen.
    Önemli olan bayrağı zamanında ve yerinde dikmektir.
   Özellikle maarif ve sağlık ulema ve umerasından ses bekliyoruz.
  Huuuuuu.,.... (D)uyuyormusunuz?
   Selam ve sabırla... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?