5 Kasım 2022 Cumartesi

Lider ve Liderlik

 Lider ve Liderlik

Veysi ERKEN

“Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden

Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize,

Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden

İtler bile gülecek kimsesizliğimize.

                ****************

Gidiyorum: Gönlümde acısı yanıkların...

Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda,

Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların

Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda”

                           Nihal Atsız- Yolların Sonu

 

Hemen hemen her alanda kısır bir vasat oluştu aziz vatanımda. Bunu tahlil ettiğimizde karşımıza bir kaç sebep ortaya çıkar.

Bunlardan birisi ve en önemlisi topluma yol gösterme konumunda olduklarını düşündüğümüz insanların liderlik vasıflarından mahrum oluşu yatar diye düşünüyorum. “Ön ayak nereye giderse arka ayak da oraya gider” gerçeği bu tespitimizi doğrular niteliktedir. Dolayısıyla kılavuzluk eden karga olunca toplumun nereye varacağı belli olsa gerek.

Ön ayak olmak yani liderlik etmek zor zanaattır toplumlarda. Zira toplum genel anlamda hak aramayı bilmez, lider, kurtarıcı, mehdi bekler. Ekseriyetle liderlerini yarı yolda bırakır alimallah. Tıpkı lider zannedilenlerin toplumu yarı yolda bıraktığı gibi. 

Buna rağmen bir insanın liderlik konumuna gelmesi için muhtelif şartların oluşması gerekir denilir. Bu yaklaşım doğrudur. Fertler yönetici konumuna gelebilir. Hatta getirilebilir. Bilinmelidir ki, her yönetici lider değildir. Ama her lider yöneticidir. Lider olmak ve lider kalmak kolay değil bir toplumda. Çünkü kendinden önce toplumu düşünmek var liderliğin özünde. Bu haslet kaç kişiye nasip olur, bilinmez ama tespitlerimize göre bir insanın liderliğinden bahsedilebilmesi için en az bir kaç vasfın aynı anda zatında mevcut olması gerekir. Bunlar;

İnanç- iman,

Kararlılık,

Amel,

Feraset,

Bilgi,

Cesaret,

Heyecan,

Başarma duygusu,

Tebliğ edebilme niteliği olarak sıralanabilir.

Bu vasıflar liderde aynı anda ve kesintisiz. olmalıdır. Başka güzel vasıflar da olursa aliyulâlâ .

Bilinmelidir ki, her halükârda değişmezliğine inanılan değerler ve ilkeler manzumesi inancın, imanın yegâne göstergesidir. İnanç-iman, liderlik vizyonunun ışık kaynağıdır. Liderliğin olmazsa olmazlarındandır.

İnanç ferasetle tamamlanır. Leb demeden leblebiyi anlayacak kadar kıvrak bir zekâ, bir zihin açıklığı ferasetin ifadesi olup liderliğin mihenk taşlarından birisidir. Ferasetsiz kişiler kitlelere ancak azap verir.

Liderliğin mütemmim cüzlerinden olan bilgi, önderlik edenin önünü aydınlatır. Sağlıklı kararlar vermesine yardım eder. Müşavereler ise yanılmasını engelleyici olur.

Lider her şeyi bilir diye bir kaide yoktur ama lider bilgiyi ve bilgiye ulaşma yollarını keşfetme bilgisine sahip olmalıdır. Bu en asgari bilgi seviyesidir.

Kararlılık, doğruluğundan emin olunan konularla ilgili sebatı ifade eder. Sebatsız kişiler rüzgârın yönüne göre şekil alır. Hadiselerin yönlendiricisi değil, hadiselere göre yönlenen olur. Kararlılık vazgeçilmez bir niteliktir liderlik için.

Bahsi geçen niteliklerin tamamlayıcısı cesarettir. Her türlü konuda olayların üzerinde gözü pek bir şekilde gitmek cesaretin belirtisidir. Atalarımız “gözünü budaktan esirgememek” özdeyişiyle bunu formüle etmişlerdir. Mandela gibi mahpusluğu ve ölümü, Cevher Dudayev gibi şahadeti, Şeyh Şamil gibi esareti ve sürgünü göz önüne almak bir cesaret göstergesidir. Cesaret her liderim diyenin ayrılmaz niteliklerindendir. Cesaret olumsuzluklara karşı “risk” almayı ifade eder. Cesaret yolların sonunu düşünmemeyi hatırlatır lidere. Cesareti olmayanın, yarının endişesini duyanların ve yolların sonunu düşünenlerin liderliği sadece kâğıt üzerinde kalır.

Unutulmamalıdır ki, despotik ve oligarşik yönetimlere karşı halkın özgürlüğü ancak hakiki liderlerin öncülüğünde gerçekleşir. Lidersiz hareketlerin başarı şansları yoktur.  

Bu izahattan sonra şu suali kendimize tevcih etmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Sahi bizde inancı, feraseti, bilgisi, kararlılığı ve cesareti olan, değişime ve gelişime öncülük edebilecek böyle liderler var mı aziz dostlar?

Bence az.

Olanların kıymetini bilelim.

Ya sizin cevabınız nedir?

Cevabınızı beklerim.

Vesselam. 02. 08. 1999

Not: Bu yazı 1999 yılında yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?