22 Aralık 2020 Salı

Şeytan Ben Sizden Uzağım Der

 

Şeytan Ben Sizden Uzağım Der

 Veysi ERKEN

             Müslüman’ın tefekkür zemini Kur’an-ı Kerim ve onun uygulaması olan Hz. Peygamber Muhammed Mustafa’nın s.a.v. yaşayışı olmak durumundadır. Hz. Aişe’den rivayet edilen bir hadis’te Hz. Peygamberin ahlakı Kur’an-ı Kerim olarak tavsif edilir.

            Bahsi geçen zemini esas almayarak tefekkür edenler sapıtabilir. Ki, tarih boyunca değişik ilim dalında çalıştığını iddia edip sapıtan mebzul miktarda sapık vardır.

            Günümüzde de tefsir, hadis, kelam, fıkıh, Tıb, tarih vs. konusunda çalıştığını iddia eden ve zamanla sapıtanlar vardır ve olacaktır.

            Allah bilmez diyenden tutun Kur’anın lafzı Allahın kelamı değildir diyen türediler ve nakilcileri bulunmaktadır.

            Bu tiplerin çoğu ya ingiliziyun hindiyun zihniyetinin veya tapınakçı fetöcü anlayışının müntesipleridir. Pek az samimi olup hataya ve günaha saplananlardır.

            Ki, bunlar hatalarını fark ettiklerinde tevbe ederler. Misal olarak 19 sayısı üzerinde Kur’anın inşa edildiğini ve daha sonra hatasını idrak ederek kendine reddiye yazanlar  verilebilir.

            Hatasında, yanlışında ısrar edenler tabii ki, şeytanların izini takip eden insan şeytanlarıdır.

            Nitekim Kur’an-ı Kerim’de insan ve cin olmak üzere iki tür şeytandan bahsedilir ve bunların peygamberlere musallat edildiği şu şekilde belirtilir.

 “Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle baş başa bırak da âhirete inanmayanların kalpleri ona (o yaldızlı sözlere) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri kötülüğü bundan böyle de işlemeye devam etsinler. En’am112-113

Elbette peygamberlere musallat olan şeytanlar onlara inanan mü’minlere de musallat olur ve oluyordur.

Zira şeytanların temel görevi mü’minleri Allah yolundan uzaklaştırıcı eylemlerde bulunmaktır.

Yazı, söz, imaj, yalan, inkâr, ifsad, itham başlıca vasıta ve yöntemleridir. Nifak ve ifsad edenler sıkıştıkları ve cahillikleri ortaya çıktığında tıpkı şeytan gibi biz onu demek istememdik derler ve nifaklarına devam ederler. Münafık tipler Kur’an-ı Kerim’i metninden okumayı, öğrenmeyi, anlamayı ve yaşamayı istemezler. Çağımızın münafıkları biz meal okuyoruz diyorlar.

Hangi meal, kim yazmış, meal metin yerine geçer mi diye sorulduğunda yüz çevirirler. Kur’an-ı Kerim’i terk ederler.

Kuran-ı Kerim’de bu münafıkların ve şeytanın tavrı şu şekilde ifade edilir.

“Şu münafıklık edenleri görüyor musun? Ehl-i kitap’tan inkârcı yandaşlarına, "Şayet siz çıkarılacak olursanız, bilin ki biz de sizinle beraber çıkarız, sizin hakkınızda (aleyhinizde) kimseye asla itaat etmeyiz. Eğer size savaş açılırsa muhakkak yardımınıza koşarız" diyorlar. Allah şahittir ki onlar düpedüz yalancıdırlar.

Oysa çıkarılsalar asla onlarla beraber çıkmazlar, onlara savaş açılsa asla yardımlarına koşmazlar; yardım etmeye kalksalar da, muhakkak arkalarını dönüp kaçarlar. Ve sonunda onlar yardımsız kalırlar.

Şu bir gerçek ki, yüreklerinde size karşı duydukları korku Allah’a karşı duyduklarından daha şiddetlidir. Çünkü onlar anlayışı kıt bir topluluktur!

Onların topu birden sizinle, ancak müstahkem yerlerde ve siperler ardında olduklarında savaşırlar. Kendi aralarındaki gerginlik ve çatışma şiddetlidir: Sen onları birlik içinde sanırsın, oysa kalpleri dağınıktır. Çünkü onlar aklını iyi kullanamayan kimselerdir.

Kendilerinden az öncekilerin durumu gibi: Onlar yaptıklarının cezasını tatmışlardı ve onları elem veren bir azap beklemektedir.

Tıpkı şeytanın durumu gibi: Hani o insana "İnkâr et" der; o inkâr edince de, "Bilesin ki benim seninle ilgim yok, ben âlemlerin rabbi olan Allah’tan korkarım" der.

Ama ikisinin de akıbeti, içinde ebedî kalacakları ateşe girmek olacaktır! İşte zalimlerin cezası budur! Haşr 11-17

İslam’ı dolaylı bir şekilde tahrip ve tahfif etmeye çalışan münafık müfsidiler şeytanların yolunu takip etmeye devam ediyorlar. Allah “Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytana ayak uydurursa bilsin ki, o edepsizliği ve kötülüğü emreder. Allah’ın lütfü ve rahmeti sizinle olmasaydı içinizden hiçbir kimse günahtan asla arınamazdı, fakat Allah dilediğini arındırır; Allah her şeyi işitmekte ve bilmektedir. Nur-21” şeklinde yol gösterdiği halde insan kılıklı münafıklar edepsizliği ve kötülüğü emretmeye devam ediyorlar.

Rabbulalemin şerlerinden muhafaza etsin.

Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?