2 Temmuz 2023 Pazar

Başkalarına İyiliği emrederken kendimizi unutmak

 Başkalarına İyiliği emrederken kendimizi unutmak

Veysi ERKEN

Yeryüzünün neresinde olursak olalım bir Müslüman olarak hayatımızı Kur’an ahkâmına göre tanzim etmekle mükellefiz. Bunun için Kur’an-ı Kerimi ve ilk uygulayıcısı olan Hz. Muhammed Mustafa’nın sav sünnetini ve yöntemlerini takip etmemiz gerekir.

Tabii ki, her şeyi mükemmel uyguluyoruz iddiasında değiliz. Ama uygulamak için bir gayetin içinde olmak mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla her Müslüman birey Kur’an-ı Kerimi okuma, öğrenme, anlama ve yaşama gayretini göstermelidir.

Mesela iyilik etme konusunda ne kadar samimiyiz? İyiliği icra ediyor muyuz? Yoksa Ayette “Sizler kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz? Bakara-44” denildiği gibi iyiliği başkasına emrederken aklımızı kullanmayıp kendimizi unutanlardan mıyız?

Veya bir başka ayette ifadesini bulan; Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz erdemlilik değildir. Asıl erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takvâ sahipleri bunlardır. Bakara-177 inanan, inandığı gibi eylemlerde bulunan muttakiler miyiz?  Takvaya sahibi miyiz?

 Sözlükte “iyilik, doğruluk” anlamına gelen birr kelimesinin, dinî ve ahlâkî bir terim olarak, iman ve ibadetten başlamak üzere her türlü iyilik, ihsan, itaat, doğruluk, günahsızlık gibi mânalarda kullanıldığı görülür. başkalarına iyiliği öğütleyenlerin kendi yaşayışlarında bunun aksine davranmaları Kur’an’ın kesinlikle reddettiği bir tutumdur. Nitekim Saf sûresinde “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niye söylersiniz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok sevimsiz bir davranıştır!” (Saff 2-3) buyrulmaktadır.

Ayet şu şekilde tefsir edilmektedir. “…. bu kelimenin geçtiği âyetler bütün olarak değerlendirildiğinde bunun Kur’an’da, iman ve ibadetten başlamak üzere her türlü iyilik, ihsan, itaat, doğruluk, günahsızlık gibi mânalarda kullanıldığı görülür. Burada “birr” kelimesinin kapsamına giren; imana, ibadete, sosyal ahlâka ve bireysel ahlâka ilişkin olmak üzere dört bölümde sıralandığı görülen meziyetler de “birr” kelimesinin kapsadığı erdemlerin en önemlileri olup âyette kavramın muhtevası bunlarla sınırlanmamış, sadece örnekleme yoluna gidilmiştir. Nitekim Fahreddin er-Râzî de âyeti tefsir ederken birr kelimesini, “bütün saygı ifade eden davranışları, itaatleri ve insanı Allah’a yaklaştıran hayırlı işleri içine alan bir kelime” şeklinde değerlendirmiştir (V, 37).  ……

Söz konusu âyetin devamında gerçekten dürüst (sâdık) insanların ve takvâ sahibi sayılması gerekenlerin, zikredilen hasletleri kazanmış kimseler olduğu ifade edilmiştir. Burada birr kelimesiyle sıdk (doğruluk-dürüstlük) ve takvâ kelimeleri arasında, neredeyse eşanlamlı kabul edilebilecek kadar yakın bir ilişki kurulması Kur’an terminolojisi bakımından oldukça önemlidir. Bu husustaki dikkat çekici başka bir âyetin meâli de şöyledir: “İyilik (el-birr) ve takvâ üzerinde yardımlaşın; kötülük (el-ism) ve düşmanlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan sakının (ittika). Çünkü Allah’ın vereceği ceza çok çetindir” (Mâide 5/2). Görüldüğü gibi burada “birr” kelimesi “ism”in, yani kötülük ve günah kavramının zıddı olarak kullanılmış ve takvâ ile birlikte zikredilmiştir. Böylece Kur’anî anlamda “birr”, sıdk ve takvânın, birbirini tamamlayan ahlâkî erdemler olduğu anlaşılmaktadır. Bu üç terim arasında hadislerde de aynı ilişkinin kurulduğu görülür. https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Bakara-suresi/184/177-ayet-tefsiri

Ayetlerden anladığımıza göre İyiliği başkasına emreder ve telkin ederken kendimizi unutmamanın gerekli olduğudur. Takva bunu gerektirir. Fücur ancak bu şekilde azalır.

Özetle İyiliği ancak kendi nefsimizde uygulamamız halinde toplumda yaygınlaştırabiliriz. Eylemlerimiz, davranışlarımız, fiillerimiz başkasına örneklik etmelidir.  Yapmadığımız bir eylemin başkasına etkisi az olur.

Kısaca iyilik konusunda kendimizi unutmamamız gerekir ki, toplumda ve yeryüzünde iyilikler hâkim olsun.

Selam ve Sabırla… 02.07.2023

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?