26 Temmuz 2023 Çarşamba

Tasarruf ve Mağduriyetin kalıcı olmaması

 Tasarruf ve Mağduriyetin kalıcı olmaması

Veysi ERKEN Dr.

“Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben...

Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben...

Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben...” diyor merhum Abdurrahim Karakoç ağabeyimiz.

Evet.

Fikren ve ruhen işkenceden kurtulmak istiyoruz.

Başkalarına bir şeyi telkin ederken kendimizi unutmayalım.

‘Biz tasarruf ekonomisinden yana olalım, israf ekonomisini bir kenara koyalım’. Bunun ne benim milletimin kendisine ne de devletime faydası vardır” derken kendimizden, bürokratlarımızdan, vekillerden ve zenginlerden başlayalım.

Bilinen bir husustur.

En büyük israf devlet kurumlarında mevcuttur. Her bürokratın altındaki makam aracı, her araç için israf, dinlenme tesisleri, açılış törenleri, bürokratlar için tahsisatı mestureler, vs. vs, yüksek gelirler, birden fazla ödemeler vs. vs.

Doğrudur.

İsrafın kişilere ve ülkeye faydası olmadığı gibi zararı vardır. Allah bunun için müsrifleri sevmez. Ayette: Ey Âdemoğulları! Her namaz kılacağınızda güzelce giyinin, yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez. A’raf 31” bir başka ayette: Muhakkak ki, saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridirler. Şeytan ise, Rabbine karşı çok nankördür. İsra-27” buyrulur.

Bu anlayışta olanlar her türlü israfa karşı olmak mecburiyetinde hisseder kendilerini. Bu anlayışta olanlar tasarruftan yanıdırlar ve başkalarına da telkin ederler. Tabii ki, başkalarına tasarrufu telkin ederken kendilerini unutmazlar.

Dolayısıyla Sayın başkan tasarrufu öncelikle devlet kurumları ve bürokraside sağlamalıdır. Bürokratların makam araçlarından, ek gelirlerinden, özel tahsislerden vs. başlanmalıdır tasarrufa.

Tasarruf adı altında yeni mağduriyetler oluşturulmamalıydı. “Kamu işçileriyle ilgili tablo, memur maaşlarında ilave bir düzeltmeyi zorunlu kıldı. Bu defa da daha önceden sonuçlandırılan asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili bir huzursuzluk ortaya çıktı. Kamu işçisini ve memuru nasıl ortada bırakmadıysak, çalışanından emeklisine hiç kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz. https://www.yenisafak.com/gundem/tum-kesimlerin-gonlunu-alacagiz-4547681 ifadesi mağduriyetlerin oluştuğunun kabulüdür.

Mağduriyetlerin kalıcı olmaması için alınması gereken tedbir “sıkıntı ve nimetler”in adil paylaşımından geçer. Bir kişiye dokuz, dokuz kişiye bir pul anlayışının terkinden geçer.

Emekli vekil ve aynı zamanda vekil olanın 147 bin TL aldığı ülkede emeklinin 7500 TL’ye mahkûm edilmesi mağduriyetin kalıcılığının bir göstergesidir.

Acilen ücret makasının daraltılması gerekir. Mesela asgari geçim 7500 TL ise en yüksek ücret bunun 2,5 katını aşmamalıdır.

Böyle bir düzenleme yapılmazsa mağduriyetler asla bitmez. Tabii ki, mağduriyetlerin oluşmasında sendikacıların rolünü unutmamak gerekir.

Sendikacılar yüzdelik artışlarla memuru oyaladığı müddetçe mağduriyetler ortadan kaldırılamaz. Sendikacıların yaklaşımı da “altta kalanın canı çıksın”dan ibarettir.

Velhasıl adalet istiyoruz.

Sıkıntı ve nimetlerin paylaşımında, dağıtılmasında ve yardımlaşmada adalet istiyoruz.

Tasarruf ekonomisinde adalet istiyoruz.

Tasarrufu yoksul ve fakirden beklerken yüksek gelirlilerin, zenginlerin ve mutrefinlerin israfına yol vermeyelim.

Neyse yazımı merhum Abdurrahim Karakoç ağabeyimizin tasarruf ile ilgili birkaç mısraı ile bitireyim.

Ey ahali! Ey millet! Memur, işçi, amele
Vekâletten ferman var, dinleyin, duyun hele!
Baba, ana, kız, oğlan tutuşunuz el ele

Çorba çay niyetine Terkos suyu içiniz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)

Asgari ücretleri çarçur etmeyin sakın
Ya üç beş şirket kurun, ya bankaya bırakın
Aman erken ölmeyin, yonca biçimi yakın

Soğan ekmek bulunca sevininiz, uçunuz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)

Siz çalışın, kazanın; bürokratlar savursun
Milletlerin vekilleri viski, şarap devirsin
Güdücüler ülkeyi soysun kuşa çevirsin

Soygun vurgun, talanı hiç görmeden göçünüz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)

Dört kişiye tek pabuç yeter de artar bile
Beyin hakkı saltanat, kölenin hakkı çile
Koklayarak yaşayın katıksız somun ile

Değiş tokuş kullanın bir gömleği üçünüz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)

Köşeyi dönen dönsün... Karışmayın, size ne
İşsizlere iş çıktı, destek olun düzene
Şükran, minnet borcu var ezilenin ezene

Bu borcu ifa edin, ağarsa da saçınız
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)
18.01.1990”

Selam ve Sabırla… 26.07.2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?