18 Temmuz 2023 Salı

Kamil ve Salih İnsan Yetiştirmek Mümkün mü?-1

 Kamil ve Salih İnsan Yetiştirmek Mümkün mü?-1

Veysi ERKEN DR.

Milli Düşünce Röportaj Soruları ve cevapları  Haziran-Temmuz 2023         

1-Öğrencilerimizi ve okullarımızı tutucu, yobaz, dar, değişime kapalı, sorgulama ve eleştiriden uzak bir eğitim ideolojisinden kurtarabilir miyiz?

 Şu sorulara olumlu cevap verebiliyorsak kurtarmamız mümkündür.

Nasıl bir insan yetiştirmek istiyoruz? Sorgulayan, araştıran, tahlil ve terkip ederek tefekkür edebilen insan mı yoksa sorgulamayan, hayatı “test” ile “tost” arasında geçeni dar bir cendere içine sıkıştırılmış insan mı?

 İnsan yetiştirme ile ilgili misyonumuz/ vazifemiz ve vizyonumuz/ufkumuz amacımız ve hedeflerimiz nedir?

İnsan yetiştirmede “kamet” ve “istikamet”imiz nedir?

Bilindiği üzere “programlı”  bir tarzda muhtevası ve müfredatı önceden belirlenmiş insan yetiştirme sistemlerinin uygulama yeri okullardır. Bu anlamda okulların esas görevi ise öğrencilere “tedrisat”ın içinde yer alan, iki kanadı durumunda kabul edilen “talim” ve “terbiye” ile ilgili temel iki nitelik kazandırmaktır. Talimin (öğretim) konusunu mesleki bilgi ve beceriler, terbiyenin konusunu ise “değerler” oluşturur. Dolayısıyla talim ve terbiyenin gerektirdiği nitelikler esas alınır, beşerin, batılın dayattıklarında vazgeçilirse öğrencilerimizi ve okullarımızı cendereye biçimindeki kalıplardan, değişime kapalı, sorgulama ve eleştiriden uzak bir eğitim ideolojisinden kurtarabiliriz.

Okullarda bireylere kazandırılacak niteliklerle ilgili değişim zihinlerde/beyinde başlar. Tefekkür zemini bozulmuş ve zihinler işgal edilmişse değişim kolay bir şekilde gerçekleştirilemez. Öncelikle değişimi gerçekleştirmek isteyenlerin mevcut kalıpları kırarak doğru bir zemin hazırlamaları gerekir.

Dolayısıyla “Nasıl Bir İnsan? sorusunun cevabını doğru vermemiz gerekir. Cevap değerlerle ( terbiye) ve bilgi, beceriler ve hünerler (talim) ilgili olduğundan bu alanlarla alakalı sorulara cevap aramamız gerekir.

Mesela “Değerler”in kazandırılması (eğitimin terbiye boyutu) ile ilgili şu temel sorulara cevap aranır.

Ne?  Değer nedir? Hangi değerler? Hangi kaynaklı değerler?

Niçin? Değerler niçin kazandırılmalıdır?

Nasıl? Değerler nasıl kazandırılır?

Nerede? Değerler nerede/nerelerde kazandırılır?

Ne zaman? Değerler ne zamanda kazandırılmalıdır?

Kim tarafından? Değerleri kim/kimler kazandırmalıdır?

Soruları doğru cevap verilebilmek için İdeolojik tavırdan kurtulmak, zihin dünyamızda oluşan/oluşturulan inanç ve buna bağlı olarak “batıl ilkeler” yerine İslamî değerler zemini olmalıdır.  Dünyanın hiçbir yerinde inanca ve bunan neş’et etmeyen ahlakî ilkelere müstenit olmayan “değerler” yoktur ve olamaz. İnanca bir başka deyişle “Aşkın Varlık/Allah”la irtibatı kesik inançlara dayalı “değerler” geçicidir. Kalıcı değer için “aşkın varlık” (Allah)la irtibat esastır. Bu gerçeği fark eden eğitimci Dewey: “Biri okuldaki yaşayış ve öbürü okul dışındaki yaşayış için iki ahlak ilkeleri dizisi olamaz. Davranış bir olduğuna göre, davranış ilkelerinin de bir (aynı) olması gerekir” (John Dewey, Ankara 1995, s.23) tespitinde bulunur.

Dewey değerlerin temelini oluşturan ahlakî ilkeleri okulların kazandırması sorumluluğunun olduğunu şu şekilde ileri sürer. “………. Üzerine ahlaki bir sorumluluk düştüğü gerçeğini tanımayan bir eğitim sistemi, ödevini ihmal ediyor ve verdiği sözü yerine getirmiyor demektir. Bu, okulun kendi varlık nedenini inkâr anlamına da gelir” (John Dewey, Ankara 1995, s.235).

Eğitim sisteminin temel amaçlarına baktığımızda da bu gerçeği görürüz. Bahsi geçen değerlerin kazandırılması ancak uygun ortamların sağlanmasıyla mümkündür. Değer kazandırmada ortak zemin çok önemlidir. Hattı yaşama yoktur, sathı yaşama vardır denilebilir.  Zira değerler en iyi yaşanarak/yaşatılarak kazandırılır. Bir başka deyişle; “Değer eğitimi çocuğun yaşadığı her ortamda oluşmaktadır. Bu eğitime aile, yakın akrabalar, arkadaş çevresi, medya, okul, v.b. birçok öğenin katkısı vardır.” (Doğanay, Ankara,2011, s.234).

Williams’da değer kazandırmada okul dışı alanın etkisinin olduğunu tespit etmiştir.“ Williams, sınıflarda ahlakî değerlerin ve karakter eğitiminin nasıl gerçekleştirildiğini incelediği çalışmasında, saygı konusunda açık program aracılığıyla verilen formel derslerin mükemmel sonuçlar vermesini beklerken, bulgular saygının en iyi model olma ve olumlu ahlaki bir ortamı ifade eden kaliteli eğitimin örtük programı aracılığıyla göstermiştir.” (Doğanay, Ankara, 2011, s.251)

 Özetle Malcom X’in dediği gibi  “en iyi nasihat yaşamaktır”  Okul içinde ve okul dışında tutarlılık ve inançta birlik esastır. Bilinmelidir ki, “eylemler inançla bağdaşık” ise “değer” olur. Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Saff-2 denilmekte ve söylediklerini yapan Hz. Peygamber insanlığa örnek gösterilmektedir. Ayette: “Andolsun ki, sizin için ve Allah'a ve ahiret gününe (Allah'a ulaşma gününe) ulaşmayı dileyen ve Allah'ı çok zikredenler için, Allah'ın Resul’ünde güzel bir örnek vardır. Ahzab 21

Kısacaca insan yetiştirmede ideolojik tavır yerine dinini değerlerini bilen ve yaşayan, bilgili, maharetli ve becerikli insan yetiştirme gaye edinilirse insanımızı ideolojik uyuşukluktan kurtarmak mümkün olur.

Hâsılı kelam Amacımızı, hedeflerimizi, ilke ve kurallarımızı, program ve müfredatımızı ona göre belirlersek mümkündür. Aksi takdirde mümkün olmaz. Bizim medeniyetimizde eğitimin amacı “kâmil ve Salih insan” yetiştirmektir. Kamil insan amel-i salihi işler. Cenabı Allah asr suresinde “Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir) buyurur.

Bu gerçeği Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan “İslam medeniyetinde ise eğitimin ulvi gayesinin, “salih insan”* yetiştirme olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin inancına, değerlerine, tarihine, kültürüne uygun bir eğitim sistemi inşa etmeden, hiçbir hedefe ulaşılamayacağını söyledi. https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/103947/-milletimizin-inancina-ve-degerlerine-uygun-bir-egitim-sistemi-insa-etmeden-hicbir-hedefimize-ulasamayiz- “ biçiminde özetlemiş idi ki, doğrudur.

Böyle bir anlayış benimsenir ve uygulanırsa insanımızı cendereden, dar ideolojik kalıplardan, kof bilgi ve becerilerden kurtarabiliriz. Kendine yetebilen Kamil ve Salih insan yetiştirebiliriz.


 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?