Kamil ve Salih İnsan Yetiştirmek Mümkün mü?-4

 

Kamil ve Salih İnsan Yetiştirmek Mümkün mü?-4

Veysi ERKEN DR.

Milli Düşünce Röportaj Soruları ve cevapları  Haziran-Temmuz 2023         

4- Eğitimde oluşacak bu paradigma değişimine hâlihazırda mevcut eğitim kadroları hazır mı? Oluşacak bu yeni maarif mefkûresi eğiticimler eliyle nasıl talim edilmeli? İnsan kaynağımızı kendi değerlerimizle mücehhez kılıp özgün bir şekilde ülkemizin geleceği için nasıl terbiye etmeli ve yetiştirmeliyiz?

Eğitimde paradigma(değerler dizisi) değişikliği söz konusu olur ve ona uygun ve program hazırlanırsa mevcut eğitim kadrolarından azami derecede istifade edilebilir. Genellikle zorunlu eğitim alanlarında yer alanlar değişen muhteva ve müfredata uyum sağlamak durumundadır diye düşünüyorum.

Ancak mevcut kadronun yanında aile ve diğer unsurları da devreye sokmak gerekir. Bilindiği üzere günümüzde okullardaki eğitici kadrolardan daha etkili hale gelmiş bir sosyal medya ve türevleri devrededir. Mevcut haliyle ahlaksız yapı zihnimizi ve kurumlarımızı işgal etmiş, sağlıklı düşünmemizi engellemiş ve engellemektedir.  Sosyal medya sebebiyle aile ve eğiticiler etkisini kaybetmektedir. Aileyi ve eğitici kadroları etkisizleştirmektedir. Öğretim sürecinde yer alan eğitici kadrolarla birlikte aile ve diğer çevreleri de “sanal dünya”nın zararlarından ne kadar uzak tutabilirsek mevcut eğitici kadrodan o kadar istifade edebiliriz.

Kısaca mevcut eğiticilerde programa, programın muhteva ve müfredatına sadakat oluşturulabilirse milli mefkûrenin kazandırılmasında o kadar rolleri ve etkileri olur. Ancak konuya bütüncül olarak yaklaşmak gerekir.  Unutulmamalıdır ki, ancak bütüncül bir yaklaşımla netice alınır. Onun için öncelikle ailenin, çevrenin ve mevcut eğiticilerin zihinlerini işgalden kurtarmak gerekir.

Bilindiği üzere zihinler o kadar işgal edilmiştir ki, Müslüman dediğimiz kişiler bile “Salih ve Kamil İnsan yetiştirme” anlayışına karşı çıkabiliyor. Böyle muhtevalı bir yapının oluşturulmasında engel olabiliyor.

 Her şeye rağmen, amaç, hedefler, program, muhteva, müfredat ve çevre, araç-gereç medeniyetimizin ilkelerine istinad ettirilirse milli mefkûrenin inşasında mevcut eğitici kadrolarını da kullanabiliriz.

Hâsılı kelam öncelikle “kem alât ile kemalâtın olmayacağı” gerçeğini kabullenmemiz ve mevcut eğiticileri “kem âlât” olmaktan çıkarıp, “kemâlât” eğiticileri olarak “milli mefkûrenin inşaı”nda rol vermek mümkündür.