14 Ekim 2023 Cumartesi

Kudüs, Gazze, Filistin

Kudüs, Gazze, Filistin

Veysi ERKEN Dr.

Kudüs, Gazze, Filistin Müslümanların vatanı, Türklerin sevdası, Hz. Ömer ve Salahaddin Eyyubinin emanetidir.

Bu emaneti sahiplenmek her Müslüman’ın görevidir, kaçınmak zafiyetidir.

Bugün Kudüs, Gazze, Filistin yanıyor, Doğu Türkistan’ın, Arakan’ın, Afrika’nın yandığı gibi.

Felah için cehd etmek her mümin Müslüman’ın görevidir. Orhan Bey dostum bu feryadı,çığlığı dile getirmiş Kudüs diye. Gerçekte her yerden yükselen feryadı işitin ve sessiz kalmayın diyor..

“Kudüs; 

Dünyanın yüz yıldır kanayan en büyük yaralarından biridir.

Siyasi hâkimiyet, ekonomik çıkar, ırkçı idealler, din taassubu gibi pek çok silahın doğrultulup ateşlediği bölgeden vurulan, yara alan dünya barışı, acilen tedavi edilmezse dünya yaşanılacak bir yer olma özelliğini kaybedecektir.

Kudüs ve Ortadoğu yaşanılabilir bir yer olma özelliğini zaten kaybetmiştir.

Kudüs;

İnsanlığın yarasıdır.

İnsanlık; İsrail devleti ve onu himaye eden, dünyayı beşe bölüp sömüren BM'nin beş daimi üyesi eliyle aldığı bu ölümcül yarasını tedavi edemezse ölür ve ölmek üzeredir.

Kudüs;

İslam âleminin yarasıdır.

Yirminci Yüzyılın hemen başında Osmanlı'ya ve temsil ettiği İslam'a karşı girişilen son Haçlı seferiyle devleti, toprakları, hürriyeti, izzet ve şerefi çiğnenen Müslümanların hançerlenen ciğeri, canlı canlı sökülen kalbi gibidir.

İslam âlemi bu hançeri saplandığı yerden çıkartamadan, yarasını tedavi etmeden yaşayamaz.

Kudüs; 

Türklerin ve Türklüğün yarasıdır.

Çünkü Kudüs Araplardan değil, tam tersi Türk milletinin kurmuş olduğu en büyük devlet olan Osmanlı hâkimiyetinden çalınmış bir topraktır.

Osmanlı varisi olan Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, gasbedilmiş ata mirası bu mübarek topağını geri alamadan dünya siyasetinde var olma, saygın olma iddiasında bulunamaz..

Kudüs; 

Yeryüzünde var olan bütün dinlerin, değerlerin yarasıdır.. 

Çünkü hiç bir din zulmü, ihaneti, vahşeti teşvik edemeyeceği gibi mazur da göremez, sessiz, tepkisiz de kalamaz..

Bu vahşete dur diyemeyen, tepki veremeyen dinler, ideolojiler, felsefeler insana ve insanlığa hayır adına hiç bir şey vaat edemez, vaat etseler bile boş vaatten öte geçemez..

Kudüs; 

Bedeninde baş ve kalp taşıyan, akıl, şuur, izan, vicdan, insaf taşıyan her bir insan için yaradır..

İnsan, hemcinsinin çile ve acı çektiği, zulüm gördüğü yerde mutlu, mesut yaşayamaz..

Kudüs;

İlmiyle, irfanıyla, düşüncesiyle, kalemi ve kelamıyla insanlığa ışık tutan bütün düşünür, yazar, şair, edip ve sanatçılar için de yaradır..

İnsanı, insanlığı, hayatı güzelleştirmek, yaşanılır kılmak, anlam katmak için fikir, söz ve eserler üreten sanatkâr, düşünür, yazar, çizer, akademisyenlerin insanı insanlığından utandıran bu vahşetlere karşı gözünü kapatıp dilini ve kalemini oynatmaması, topluca ve bireysel olarak tepki vermemesi, çözümler önermemesi ölümcül bir yaradır..

Kudüs'te yaşanan, yaşatılan bunca zulüm, vahşet, aşağılık muameleler insanlık için züldür, tahammülü çok ağır bir yüktür..

Bu yükten, bu zilletten, bu ihanetten, bu vahşetten kurtulmadan insanlık kurtulamaz, dünya yaşanılır bir yer olamaz, insanlık kendini sürdüremez..

Dünya biliyor ki İsrail zalimdir ve bütün zalimlerin sonu hüsrandır.

İsrail yenilmeye mahkûmdur.

Filistin halkı da bilmelidir ki Allah'ın vaadi haktır ve gerçekleşecektir.”

Nasrun min’el-lah ve fethun karib.

Selam ve Sabırla… 14.10.2023



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?