12 Ocak 2024 Cuma

Bazen Çözümler Çok Basittir

 Bazen Çözümler Çok Basittir

Veysi ERKEN Dr.

İnanıyor ve Allah’a tevekkül ediyorsak güç/zor olan şeylerin üstesinden geliriz biiznillah 

Allah “ Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var. O halde önemli bir işi bitirince hemen diğerine koyul. Ve yalnız rabbine yönel. İnşirâh 5-8” diye buyurur.

Hatta zor zannettiğimiz olayların bazen çok basit çözümleri vardır. Farkında bile değiliz. Rabbulalemin yeter ki kolaylaştırsın.

Unutulmaması gereken bir şey varsa Allah’ın lütf’u-keremiyle “az olanlar çok olanlara galip gelir ve onları dağıtır, olaylar basit bir şekilde çözülür.”Burnundan kıl aldırmayan Osman efendinin kıssasını duymuşsunuzdur.

“Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır.

İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Efendinin baş ağrısı artarak sürer.

Üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya başlar.

Başka doktorlar çağrılır… Osman Efendi şehrin ileri gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaat eder. Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de bulamaz. Ev halkı birbirine karışır, baş ağrısından geceleri uyuyamayan Osman Efendiyi İstanbul’a götürmeye karar verirler. 

İstanbul’da en iyi doktorlar seferber olur. Röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır… Görünüşe bakılırsa Osman Efendi turp gibidir.
Oysa dayanması gittikçe zorlaşan baş ağrısı ve gözyaşları hayatı çekilmez hale getirmiştir. Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi bu defa da apar topar yurtdışına götürülür. O devirde Amerika değil İsviçre moda, Zürih’e gidilir. Haftalarca hastanede kalınır, onlarca profesörler görüş alışverişi yapar, testler tekrarlanır.

Sonuç olarak:

Osman Efendiye teşhis konulamaz. Artık yerinden kalkamayan Osman Efendiye ağrı kesici iğneler verilir, ülkesine dönüp “dinlenmesi”, daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir. Osman Efendi bitkin, aile perişan. “Kader” denilir, şehre dönülür. 

Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar.

Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendinin eski berberi “Berber Mehmet” çağrılır.

Berber yataktan kalkamayan Osman Efendiyi tıraş ederken, adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.

Berber Mehmet bir an düşünür. “Beyim?” der, “Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın” Bir bakar, “Hah işte der. Kıl dönmüş.” Osman Efendinin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker.

Ev halkı Osman Efendinin köyü ayağa kaldıran çığlığıyla odaya koşar. Berber Mehmet, Osman Efendinin elinden zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir.

Osman Efendinin kanayan burnuna pansumanlar yapılır, kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır. Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir. Baş ağrısından ise eser kalmamıştır.

Dönen kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder. 

Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir. Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet’i çağırtır ve ona bir servet bağışlar.

KISSADAN HİSSE:

1. Berber Mehmet efendilerin de fikirleri vardır, dinlemek gerek.

2. Bazen büyük sorunların çok basit çözümleri olabilir.

3. Burnundan kıl aldırtmayanların başı çok ağrıyabilir.”

Umulur ki, kıssadan hissemizi alırız, herkesi dinleyenlerden oluruz, basit çözümlerle de çözümün mümkün olabileceğini kabul ederiz ve Rabbulalemine güvenerek/dayanarak zafere ereriz.

Selam ve Sabırla… 12. 01. 2024

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?