20 Mart 2024 Çarşamba

Asla Unutma ve Unutturma

 Asla Unutma ve Unutturma

Veysi ERKEN Dr.

Siyonist Haçlı terörü hiç bitmedi, bitmeyecek. Birinci diye ifade edilen haçlı seferinden beri hep böyle olmuş ve olmaya devam ediyor.

Kudüs ve İstanbul, Türkiye ve İslam Coğrafyası hep hedeflerindedir.

Tabii ki, Kudüs ve İstanbul sembolik ifadedir.

Değişmeyen emelleri İslam’ı ve İslam coğrafyasını haritadan silmek ve bitirmektir. Bugün GAZZE'deki soykırım bunun delilidir.

Bu gerçek asla unutulmamalıdır, unutturulmamalıdır.

Unutmak pusudur, yok oluş demektir.

Unutan ve unutturmaya çalışan tuzağa düşer. Öfke daima diri tutulmalıdır.

Bilinmelidir ki, Afganistan’dan Sudan’a, Somali’den Çeçenistan’a ve Gazze’ye, Kudüs’e, Türkistan’a, Afrika’ya, Arakan’a uzanan coğrafyayı kana bulayan aynı zihniyet ve bu zihniyetin, piyonları, uşakları ve uzantılarıdır.

İntibahta olmasak, uyanmasak senaryo sadece Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Afrika’da, Arakan’da değil Türkiye’de de oyunlaştırılacak. Asıl hedef İslam ve Mazlum coğrafyaların “kalbi” ve “beyni” mesabesinde olan Türkiye’dir.

Son yıllarda “one minute” ve “dünya beşten büyüktür” çıkışı ve uyanışı sebebiyle yıkıcı saldırı sürecini hızlandırdıkları bir vakıadır.

Bugüne kadar milletin feraseti tapınakçıların ve onların piyonlarının senaryosunu akamete uğrattı.

İnşallah kusmukları hep kursaklarında kalacak. Türkiye öncülüğünde İslam ve mazlum coğrafyalar ayağa kalkacak ve zulme son verecek.

Unutmayalım başta Gazze’deki soykırım olmak üzere son saldırılar bu senaryonun bir parçasıdır. Unutmanın, unutturmanın sonucudur.

Bundan asla şüphem yoktur.

Dünyanın her yerinde seçimle ve atadıklarıyla elde edemediklerini terörle elde etmeye çalışıyorlar.

Tam iktidar olamazsalar bile illa ki, Truva atları iktidarın parçası olacaklar ve asıl olarak onlar yönetimde yer alacaklar.

Birbiriyle uyuşmadıklarını zannettiklerimiz de aynı şeyi dillendiriyorlar.

Truva atı iktidarın parçası olsun.

Stepneciler ve unutanlar da biliyor bu gerçeği.

Ama stepne oldukları için aynı teraneyi okuyorlar.

Siyonist haçlı zihniyeti veya piyonları ne zaman iktidar ortağı olmuşsa ülkelerdeki felaketler arttı.

Bunu Tapınakçılar ve işbirlikçileri de biliyor.

Buna rağmen emellerinden asla vazgeçmiyorlar.

Her şeyi ve herkesi kullanıyorlar.

Gazze’deki soykırım bunun tecellisidir.

Türkiye’deki Siyonist haçlı neşriyatından bu rezil senaryo açık bir şekilde fark ediliyor.

Kullanılanlar sırıtıyor.

Bilinmelidir ki, terörün dini imanı, ırkı milliyeti yoktur. Siyonist haçlı zihniyetinin ve elemanlarının dini imanı yoktur.

Türkiye’deki uzantılarının tamamı gayrı Müslim taifedir, münafıklık değişmez seciyeleridir.

“Bir nefsi haksızca katleden bütün insanlığı katletmiştir” zihniyetinde

olanlar asla terör faaliyetlerinde bulunamaz, soykırım yapmaz, katilleri, vahşileri desteklemez, sessiz kalmaz.

Bulunanlar Müslüman olamaz.

Adına, sıfatına ne derseniz deyin bunlar Müslüman olamaz.

Unutulmamalıdır ki, Türkiye İslam coğrafyasının kalbi ve beynidir.

Türkiye’yi çökertmek isteyenler her şeyi mubah görüyor. Türkiye’nin soykırım karşısında sessiz kalmasını istiyor.

Siyonist haçlılar Türkiye’nin sessiz kalmasını sağlamak için herkesi kullanmaya çalışıyor.

Son saldırılar da bunun parçasıdır.

İktidar sahipleri bu oyunu millete açık yüreklilikle izah edebilmelidir.

Bu ülkeyi ve bu ülkenin insanlarını seven, mutluluğunu isteyen herkes ve her kesim bu tür saldırıları lanetlemelidir.

Mezhebi, meşrebi, ideolojisi veya dini fark etmez herkes lanetlemelidir.

Lanetleme de yetmez. Unutmamak ve unutturmamak gerekir.

Elbirlik teröre ve terörist zihniyete cephe almak icap eder.

Bilinmelidir ki son kale Türkiye’dir.

Türkiye düşerse İslam coğrafyası düşer.

Hâsılı kelam.

Dün olduğu gibi bugün de senaryoyu başlarına çalma günüdür.

Tapınakçıların, uzantılarının ve onların sesi olan neşriyatının tuzaklarını bozma günüdür. Onları boykot günüdür.

Truva atından uzak durma günüdür.

Onları şeytanlarıyla baş başa bırakma günüdür.

Zalimleri ve vahşileri unutmama ve unutturmama günüdür.

Zira unutmak ve unutturmak pusudur, yok oluştur.

Selam ve Sabırla…20.03.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?