14 Şubat 2023 Salı

Afet (Deprem) üzerinde tepinen esfeller

 Afet (Deprem) üzerinde tepinen esfeller

Veysi ERKEN

Deprem oldu, Türkiye’nin haritası kaydı.

Bu felaket günlerinde bile insan olamayan, deprem üzerinde tepinen iki ayaklı insan görünümlü şeytanlar var.

Suratlarında meymenet yok.

Sahaya sürüldüler kargaşa çıkartmak ve insanları kışkırtmak için.

Bunun için diyorum ki, Türkiye’de muhalefet yok, Türkiye’ye muhalefet var” (1)Türkiye büyük tehdit altındadır.

Efendileri olan Siyonist haçlı zihniyeti bunları deprem bölgesine sürdü.(2)

Her kılıkta karşımıza çıkıyor.

Parti başkanı, politikacı, STK yöneticisi, sendika başkanı ve tahmin edemeyeceğimiz kılıkta. En çok da gazeteci, yayıncı kılıklı.

Hepsi satılmış. (3)

Bu günlerde bile susmuyorlar, acıyı paylaşmıyorlar, molozları kaldırmıyorlar, yardım etmiyorlar. Tam tersine efendilerinin emrine amade bir şekilde car car ötüyorlar, yardımları ve çalışmaları engellemeye çalışıyorlar.

Bunların tamamı Siyonist haçlı zihniyeti denilen ahtapotun kolları ve maşaları. Hem de “tek saplı çok ağızlı maşalar”

Dikkat edin bunların hiçbir faydası olmadığı gibi zarar ve ziyanları var. Deprem mağdurlarını ve insanımızın tamamını ifsad etmeye çalışıyorlar.

Bunlar münafık, müfsid, facirdirler. Bunlar ahlaksız, utanmaz ve şerefsizdirler.

Bunlar tarihi de bilmezler.

1999 depreminin acısı ve yıkımının ne kadar sürdüğünü hatırlamak istemezler.

Cesetler enkaz altında iken bile çıkarılan kanunları ve sömürmeleri unuttururlar.

Depremlerden sonra Van, İzmir, Simav, Malatya, Elazığ’ın nasıl ayağa kaldırıldığını görmezler. Görmek istemezler.

Çünkü bunlar alçak ve şerefsizdirler.

Türkiye’nin kuşatılmasını ve yok edilmesini isterler.

Bunlar Karasoların devamıdırlar.

İşleri güçleri fitne ve fücur.

Bu millet bunların tıynetini biliyor.

Deprem alanlarında bu ahlaksızları rezil ediyor ve kovuyor.

Buna rağmen arsız arsız duruyorlar.

Ülkemizi kuşatmak isteyenlere yol açma çabalarından asla vazgeçmiyorlar.

Evet, ülkemiz kuşatılmaya çalışılıyor. Daha önce ifade ettim.(4)

“Hepsi tek merkezden idare ediliyor.

 Hedef İslam ve mazlum coğrafyaların “Kalbi ve Beyni”ni dumura uğratmaktır.

“Beyin ve Kalb” durduruldu mu beden iflas eder.

Türkiye kuşatıldı mı diğer alanların talanı kolaylaşır.

Siyonist haçlı zihniyeti bunun farkında ve emelinde.

Hedef Türkiye’yi içine kapatmak ve yok etmek. Bu deprem günlerinde de maşalar kullanılıyor sahada.

Bunun için bütün maşalarını ve piyonlarını devreye sokmuş vaziyette. Politikacı görünümlüden sanatçı kılıklısına kadar her piyon eylemlerin içindedir.

Mantar gibi her gün bir yerden pıtrak gibi fışkırıyor maşalar ve piyonlar. İhanet şebekesi zil takıp oynuyor.

Ülkemizde meydana gelen her olumsuz hadiseyi ve depremi sevinçle karşılıyor maşalar ve piyonlar. Sadece olumsuz olaylar değil, olumlu olanlar da karalanarak şerefsizlik sergileniyor.

Medya, STK ve parti denilen illetlerine bakın fark edeceksiniz.

Her türlü melanetleri ayyukaya çıkmış yapılanmaların dostlarına bakın. Kıble haline getirdikleri merkezlere bakın anlayacaksınız.

Hani sokakta biri bağırmış “heyy puşt” demiş. Sokaktakilerin tamamına yakını sesin geldiği tarafa dönmüş.

Heyy puşt diye seslenen zat bu kadar puştun olduğunu bilmiyordum demiş.

Ülkemizi hedefe koyanların yanında bu kadar puştun yer alacağını tahmin etmiyorduk. Meğerse tonlarca puşt yetiştirilmiş bataklıklarda. Deprem ve sıkıntı günlerinde ve yıkımı üzerinde tepinmeleri için.

Kimler yok ki?

Her kılıkta varlar.

Politikacı mı?

Gazeteci mi?

Akademisyen mi?

Bürokrat mı?

Sanatçı mı?

Mebzul miktarda.

Ya “dini görünümlül”er. Topal mollalar, Kesizaniler, günümüzün haşhaşileri, fetöist teröristleri, tapınakçıları

Efendilerinin emriyle fitne çıkarıyorlar.

Deprem yıkımı günlerinde Türkiye’nin kuşatılmasına müsaade edilmemelidir. Bu coğrafyanın ve İslam'ın sevdalıları buna imkân tanımayacak biiznillah.

Bu coğrafyanın tüm sevdalılarına ve Müslümanlara  sesleniyorum.

Oyun büyük. Deprem zamanında bile oyun büyük. Haçlı seferlerinin ilkinden beri sürdürülen ve sahnelenen ihanet oyunu büyük.

Uyanmak ve elbirlik oyunu bozmak zamanıdır bu günler.

Depremden nemalanmak isteyen şerefsizlere meydan okuma günüdür bu günler.

Unutulmamalı Türkiye son kale değil. Tek kaledir.

Her şeye, yıkıma, tahribata ve acıya rağmen Türkiye dimdik durabilmeli ve dünyaya nizamat vermelidir.

Türkiye’nin çekildiği coğrafyanın durumu malum.

Her yer kan revan içinde.

Her yer işgal altında.

Gün akılların, gönüllerin ve yüreklerin Türkiye için birlikte çırpınma günüdür.

Mezhebiniz, meşrebiniz, etnik kimliğiniz ne olursa olsun yürekler topyekûn vurmalı, gönüller birleşmelidir.

Tıpkı merhum Abdurrahim Karakoç Ağabeyinin belirttiği gibi.

 “Birleşin ey yolları Kur’an’da birleşenler

Birleşin itikatta imanda birleşenler

Ayrılık yakışmıyor, bölünmek günah bize;

Birleşin ey secde-i Rahman’da birleşenler”

Deprem enkazı üzerinde tepinenlere rağmen kuşatmayı yarmak, sıkıntılardan çıkmak ve nizam-ı âlemi gerçekleştirmek için şimdi birleşmek zamanıdır.

Selam ve Sabırla…14.02.2023

 

(1)http://veysierken.blogspot.com/2021/05/turkiyede-muhalefet-yok-turkiyeye.html

(2)http://veysierken.blogspot.com/2017/07/ebucehiller-ve-efendileri-olan-iblisler.html

(3)http://veysierken.blogspot.com/2015/06/satlms-gazeteciler.html

(4)http://veysierken.blogspot.com/2021/06/turkiye-kusatlyor-heyy-pust.html

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?