13 Mart 2023 Pazartesi

Düşman Oklarının Yönü

 Düşman Oklarının Yönü

Veysi ERKEN

Türkiye büyük bir afet ve felaket yaşadı. Bu afet ve felaketin oluşumunda ve yaygınlığında yapay müdahalenin olduğuna inanıyorum.

Zira Siyonist haçlı zihniyetinin yöneticileri v uşakları Türkiye’nin âleme nizam vermesini istemedikleri gibi boğmaya çalıştıklarını biliyoruz.

Bu zaman diliminde seçim kararı alınmış v Nasip olursa 14 Mayıs 2023 günü seçimler olacak.

Tabii ki, düşman şeytani faaliyetlerini aksatmıyor. Elemanları vasıtasıyla milletimizin altından, üstünden, yanından, kenarından, çeperinden saldırılarını sürdürüyor, oklarını milletimizin bağrına saplamaya çalışıyor ve içerideki elemanlarını “yay” olarak kullanıyor.

İçeride muhalefet zannedilen Türkiye’ye muhalif taife düşmanın elinde tuttuğu “yay” durumundadır.

Bu gerçek unutulmamalı ve gereği yapılmalıdır.

Bilindiği üzere “yay” “ok”u fırlatmak için “el”in tuttuğu araçtır. Türkiye’ye muhalif olan taife düşmanın elindeki araçtır kısaca.

Türkiye’de fitne fücur kazanları daim olarak bu “yay” olan taife tarafından harlanıyor.

Türkiye’de ”muhalefet” diye yutturulmaya çalışılan “Türkiye’ye muhalefet” elemanları bütün fasıklar, facırlar, münafıklar ve kâfirler cem edilerek oluşturulmuştur. Bu taife bir araya getirilmiş tek ayaklı masalar etrafında birbirlerine zamkla yapıştırılmış ve “yay” mesabesinde kullanılmış ve kullanılmaktadır.

Bunların Türkiye’ye muhalefet olduklarını nasıl anlıyoruz.

 Gayet kolay.

Hani İmam-ı Şafi'ye atfedilen bir cevap var ya işte o mantıktan hareketle anlıyoruz fasık ve münafık tıynetlileri.

İmam-ı Şafi'ye sordular: “Fitne zamanı hakkı tutanları (ehl-i hakk) nasıl anlarız?” Dedi ki: "Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür."

İşte bunları bu şekilde anlıyoruz.

Bunlar oklarını, tanklarını, ekonomik ve kültürel yıkım ekiplerini Türkiye’ye yönelten “Bolton”lar, “Soros”lar, “Biden”ler, İsveç’ten, Almanya’dan, İngiliz’den velhasıl bütün Siyonist haçlı dünyasının elinde “yay” olmuşlardır.

Aynı taife oklarını “yay”ları vasıtasıyla İHA’lara, SİHA’lara, tanklara, Yollara, Köprülere, Kanal İstanbul’a, her türlü ilmi, fikri ve harsî gelişmelere ve iyileşmelere karşı yöneltiyorlar.

Türkiye’ye muhalefet olup muhalefet diye yutturulmak istenen ekibin bir tek derdi ve gayesi vardır.

Erdoğan gitsin, Türkiye zayıflasın. Hatta mümkünse tarihten silinsin. Yok olsun.

Bütün eylem ve söylemleri bunun üzerine kurgulanmıştır.

Esasında bunların söylem ve eylemlerini kendileri değil, sahipleri tarafından, onları “yay” olarak kullananlar tarafından kurgulanıyor.

Başrolde Siyonist haçlı zihniyetinin aparatı olan fetöizm dininin müntesipleri gelmektedir. Bilindiği üzere fetöistler Siyonist haçlı zihniyetinin oluşturduğu gayrı Müslim bir taifedir. Hem maddi hem de manevi anlamda katiller sürüsüdür.

İşte Sorosların, Bidenlerin, Boltonların, Rubinlerin ve dahi tüm haçlı ittifakının elemanları oklarını “ yay”ları vasıtasıyla Erdoğan ve Türkiye’ye yönetmişlerdir.

Buradan anlıyoruz ki, Erdoğan ve etrafında kümelenenlere karşı olanlar düşman safında ve ellerinde “yay” olanlardır. “Ehl-i hakk”a karşı olanlardır.

Bilindiği üzere Cumhur ittifakı 2018 yılında bir bildirge yayınladı. Bildirgede açık bir şekilde “İlayı Kelimetullah” için bir nizamın tesisi hedeflendi. Bu ifade bile Sorosların, Boltonların, Bidenlerin, İngilizleri, Rubinlerin, fetöistleri, Haşhaşilerin saldırmaları için yetti. Türkiye düşmanı olanlar bu yüzden cem edildi, “yay” yapıldı. Türkiye düşmanları bunun için İhalara, sihalara, teknolojik gelişmelere saldırıyor, İstanbul sözleşmesini tekrar yürürlüğe koyacağız diye tepiniyor.

Bu ihanet şebekesini anlamak için 2018 yayınlanan bildirgede geçen bazı ifadeleri hatırlamakta fayda vardır: “Cumhur İttifakı'yla da millî bekayı esas alan "ahlâkî ve siyasî uzlaşma" ile somutlaşmıştır. "Cumhur İttifakı" sadece bir seçim ittifakı olmayıp, Türkiye'ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında, millî ve ahlâkî bir duruş ve bu çerçevede sürdürülecek tarihi bir birlikteliktir.”… “Cumhur İttifakı, Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye’yi zayıflatarak uluslar arası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır. Bu kararlılık ve işbirliği ile ittifakımız Türkiye’yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam âleminin ve bütün mazlum milletlerin yegâne ümidi olan Türkiye’yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım inşa edecektir.”… “Türkiye’yi hedef alan sistematik saldırılara karşı güçlü bir cevabın verileceği, diğer taraftan da ülkemizin ayağındaki prangaları söküp atarak, bu saldırıları kalıcı olarak bertaraf edecek ve Türkiye’yi parlak bir istikbale taşıyacak yeni hükümet sisteminin tam olarak yürürlüğe girecek seçimlerdir.” https://www.milliyet.com.tr/siyaset/cumhur-ittifaki-protokolu-nun-tam-metni-2662293

Evet.

Düşmanın “yay”larıyla fırlattığı oklarını takip ederek ehl-i hakk olanı ve olmayanı anlıyoruz. Bilinmelidir ki, İstanbul sözleşmesi yaşatır diyen, İhalara, sihalara, tanklara, her türlü yatırıma karşı çıkanlar düşmanın birer oku, piyonu, maşası ve uşağıdır. Süleyman Soylunun ifadesiyle bunlar “İnsansız hava araçları Türkiye’nin terörle mücadele tarihini değiştirdi. Hele Bayraktar İHA, dünyanın önünde selam durduğu oyun değiştirici bir mucizedir. Saldıranlar, ya ajandır, ya haindir, ya embesildir… Ordumuza kimyasal silah iftirası atan bir kişiye ‘Geçmiş olsun’ diyebilen, bu sıfatların hepsini üzerinde taşır. Amerika’nın çocukları, çaresiz zübükler” dir. https://www.youtube.com/watch?v=vdB4FyVo-Fc

Şimdi “ehl-i Hakk”tan yana olmak zamanıdır. “Yay”ları ve onları tutan “el”leri kırma zamanıdır. 13.03.2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?